Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anne yüreğiyle doğan, anne olmuş-olmamış, çocuğunu-annesini kaybetmiş, patili yavruları olan, anne olamayıp kalbinde anne yüreği taşıyanların anneler günü kutlu olsun 💐💖
"Bir erkeğin erkekliği, annesinin anneliğine bağlıdır. Erkek eğer asil bir kadın tarafından büyütülmüşse, her kadına asil davranır." Tüm annelerimizin ve anne yüreği taşıyan herkesin Anneler Günü kutlu olsun.
Reklam
Kimsenin hüznü olmayalımmm
Anne olmayı seçen ya da seçmeyen , Anne olmayıp kalbinde taşıyan , Partili bur canlıya annelik yapan , Hem baba hem anne olan , Koruyucu anneliği seçen , Çocuğunu kaybeden , Ruhu anne , yüreği anne olan ; Doğurmuş yada doğurmamış herkesin , ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN..🥲
1956 yılında Anneler Günü için basılmış bir pul. Durup dururken duygulandıracak türden bir resim 🥹 Kalpten anne olan, yüreği ile seven, anne olmanın biyolojik değil kalple olduğunu anlamış tüm annelerin Anneler Günü'nü kutlarım.
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Ben Kirke Buradan bütün anne babalara sesleniyorum. Çocuklarınızı kusurları yüzünden dışlamayın, onları yalnız bırakmayın...Bu mitolojik bir kitap...Tanrılar dünyasında küçük bir kız... Ailesi tarafından dışlanan, yalnızlığına çekilen Kirke...Hassas, kırılgan ve yüreği sevgi dolu bu küçük kızı çok seveceksiniz... Anne babası Kirke'yi
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,8bin okunma
Yaşanan her olayda üzülen bir anne yüreği. Geride bıraktığın bir insan sürüsü. Doğarken bu yaşa gelip oluşturduğun benliği terketme zorunluluğu. Kazanışlara oynamanın meydana getirdiği bitirişler ile kapanışlar. Velhasıl söylemler ve eylemler...
Kerem

Kerem

@Kermsn
·
27 Nisan 23:47
Var ile yok olma arasında bir hayat. İkame edilen düzende ayrılıklar mevcut. Kavuşmaların kızgınlığını arttırdığı zamansal ve mekansal yoruluşlar. Çileye taliplik ve uğruna bir adanmışlık ve azıcık bir pişmanlık.
Reklam
anne yüreği
Evlat olsa bile haylaz yaramaz. Anne baba yüreği bu kızamaz.
Sirya yayıncılıkKitabı okudu
Bizim evlatlarımızı adayamama gibi bir sorunumuz yok. Bizim Hanne’ce adayamama sorunumuz var. Tam bir teslimiyet ile evlatlarımızı yüce Allah’a teslim edemiyoruz. Allah aşkına! Daha evladını sabah namazına kaldırmaya kıyamayan anne ve baba, evlatlarını medreselere yazdırsa ne olur ki! Hanne’nin yüreği medrese gibiydi. Allah’a olan aşkını en büyük imtihan olan evladı ile ispat ediyordu. “Sana adadım” diyor ve yapılması gerekeni en güzel şekilde yapıyordu. Düşünebiliyor musunuz? Tek evladını adıyordu. Bir tek evladını, göz bebeğini Rabbine teslim ediyordu.
88 syf.
8/10 puan verdi
Dün Halide Edib Adıvar'ın yazıldığı Yolpalas Cinayeti kitabını #okudumbitti Alışılmış cinayet romanlarından farklı olarak ölenin ve öldürülenin belli olduğu romanda cinayetin sebebi irdeleniyor. Dönem yazarlarından biri olduğunu ve toplumsal sorunları kaleme aldığını düşünürsek sınıf ayrımının ve daha sosyetik kesimin yozlaşmasını da çok net bir şekilde gözler önüne seriyor aslında Halide Edib. Meslek, maddi imkanlar ve sosyal statü gibi dönemin insanı kategorize eden unsurları beraberinde biraz da kesin hüküm getiriyor. Dul bir kadının fahişe olarak tanımlanması veya eş, dost, akraba dahi olsa o kişiyle aslı olmayan yakıştırmalara maruz kalması. Bu noktada aslında toplumda var olmak için mücadele eden, kalbindeki sevgiyi hiç kaybetmemiş ve hayata sımsıkı sarılmış dünyalar iyisi bir Akkız... Cinayeti işlemiş olsa da sebepler ortaya çıktıkça, geçmiş deşildikçe insanın yüreği sızlıyor. Ne denir bilmiyorum ama masum ve hayatın sillesini yemiş gencecik bir kızın adaleti kendisinin nasıl ve neden sağladığını okumak beni çok etkiledi. Toplumun sosyetik kesiminde de olsan, mal varlığın başkalarının gözlerini de kamaştırıyor olsa kalbin yozlaşmaya başladığında insanlığını ve benliğini de kaybetmeye başlıyorsun. Anne babasını dahi hor gören, dünyaya hükmedecek bir gücü olduğunu zanneden insanlara dönüşüyorsun. Burada sevindiğim tek nokta adaletin bir şekilde tecelli etmesi oldu. Belki tam belki değil ama bu ayrışma daha güzel nasıl kaleme alınabilirdi bilmiyorum. Çok beğendim ve kesinlikle #tavsiye
Yolpalas Cinayeti
Yolpalas CinayetiHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20172,240 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Anneler günü ne adım adım yaklaşırken bugünde kıtabı
Anneliğin Sıra Dışı Tarihi
Anneliğin Sıra Dışı Tarihi
okudum İncelemeye anne ne demektir ile başlıyorum hepımız bılıyıruzda "Anne olmak dünyanın en güzel duygularından bir tanesi… Anne, öyle büyük bir aşkla sever ki çocuklarını, bu aşka kimsenin yetilmeye gücü yetmez. . Karşılıksız sevgi ancak annenin çocuklarına duyduğu sevgi ile tanımlanabilir. Bir anne çocuklarından başka bir şey düşünmeden, onların çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeden yaşar.. Anne yüreği dünyanın en sıcak yeridir ve çocuklarına bakarken bile titrer. Öyle bir aşk düşünün ki, karşılığında hiçbir şey beklenmeden sevilen çocuklar var.. "Yaşamı yeniden üreten, fakat çoğu zaman göz ardı edilen faaliyetler bütünü: Annelik.   Yüzyıllar boyunca sadece savaşlarla, siyasetle ve devrimlerle ilgilenen tarihçiler, hamilelik ve annelik deneyimine dair ayrıntıları “kaydetmeye değer” bulmadılar. Geçmişte ve günümüzde yazılmayanlar yüzünden nice detay unutuldu. Ünlü tarihçi
Sarah Knott
Sarah Knott
ise bu yaklaşımı değiştiriyor ve bugünden yola çıkarak başka çağlarda ve başka coğrafyalarda nasıl annelik yapıldığını araştırıyor. Günlükler, mektuplar, raporlar, mahkeme kayıtları, davranış kılavuzları, giysiler ve nesnelerin yanı sıra kişisel deneyimler okura armagı bu kıtabı
Anneliğin Sıra Dışı Tarihi
Anneliğin Sıra Dışı Tarihi
okumk ayrı bır deneyimm sundu bana.. #İyi #okumalar
Anneliğin Sıra Dışı Tarihi
Anneliğin Sıra Dışı TarihiSarah Knott · Mundi Yayınları · 20232 okunma
Reklam
372 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitap. Macar yazar Agota Kristof’un birkaç yıl arayla yazdığı üç kitabı Yapı Kredi Yayınları beraber basmış. Kesinlikle çok iyi yapmış! Elimden bırakamadığım bir kitap oldu. Evet içinde oldukça fazla olumsuz içerik ve kötü olaylar yer alıyordu fakat kitap zaten bir savaş dönemini anlatıyor. Yıl, savaş veya
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,116 okunma
Keder ya da endişe ya da içimize attigimiz çok güçlü duygularımızdan uzun süre bunaldığımızda ve herhangi bir canlıdan şefkat arama ve bulmama ihtimalimiz olmadığında, her şeye rağmen tamamen ezilmişsek, çoğu kez doğal olarak şiirden medet umarız ve çoğu kez buluruz da; bazen başkalarının bizim o anki durumumuza uyan coşkulu ifadelerinde buluruz, bazen de kendimiz o düşünce ve duyguları kelimelere dökeriz, belki daha az ahenkli ama duruma daha uygun ifadelerle; bu yüzden daha içe işleyen ve daha sempatik deyişler o zaman zarfında bunalmış ve şiş yüreği hafifletir.
İnancın gözlerinde doğan kocaman bir dünyadır anne. Ve ruhu ile yüreği arasındaki heybetin kanadında taşır koşulsuz şefkat yağmurlarını.
Sayfa 7 - Manolya KitapKitabı okudu
İnsan yüreği kauçuk gibidir az bir şey onu şişirir ama fazlası onu patlatmaz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.