Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Benim idealim, herkesi sevebileceğim bir toplumsal düzen. Bu ideale ulaşmak için ve bu ideal uğruna belki bir gün nefret etmem de gerekebilir. Sen bunu hiç yapamayacaksın, dünyaya boş yere bu kadar erken geldin.
Ceza talep ediyorum, Bugün tok olanlara, sefa sürenlere, Milyonların ekmeğini hangi acılarla kazandığını Bilmeyenlere, hissetmeyenlere. Neşeli bir yüz, Neşeli bir gülüş görürsem Acı çekiyorum Zira yoksulluğa ve bilgisizliğe Mahkum olanlar Gülmeyi ve neşeyi bilmezler. Bütün dertleri, Bütün gizli ve acı gözyaşlarını Tokların vicdanına yüklemek istiyorum, Ve yaptıkları her şeyin intikamını almak.
Reklam
Vardım, Varım, Var Olacağım!
Bu iğrenç cinayet, katillerin ve kışkırtıcıların gerçek yüzünü gösteriyordu. Ve Rosa Luxemburg’un basılan son söz sözleri, yine devrimden bahsediyordu: “Vardım, varım, var olacağım!”
“Yeniden Marx ile birlikteyiz, yeniden onun bayrağı altında toplandık. Şimdi gerçek Marksizm sayesinde, Alman sosyal demokrasisinde bunca zamandır resmi Marksizm olarak yayılan bu yedek Marksizm’in ne olduğu görülecek. (‘Bravo!’) Bu Marksizm’in temsilcilerinin bugün nerede olduklarını sizler de görüyorsunuz; Ebert, David ve yandaşlarının yanında. Bize onlarca yıldır gerçek ve saf Marksizm olarak yutturulan bu öğretinin resmi temsilcileri şimdi orada. Fakat hayır, Marksizm asla kimseyi Scheidemann’larla birlikte karşı-devrimci politika yapmaya sürüklemez.”
imza :)
Rusya’da tarihin öğrettiklerinden ve şahsi tecrübelerimden biliyorum ki, her şeyin kayıp ve berbat göründüğü zamanlarda şiddetli dönüşümler alttan alta mayalanıyor. Şunu hiç unutmayın: Hepimiz tarihsel gelişme yasalarına bağlıyız ve bunlar bazen kafamızda oluşturduğumuz şemaya göre yürümese bile, hiçbir zaman başarısızlıkla sonuçlanmaz. Yani ne olursa olsun başınızı dik tutun ve cesaretinizi kaybetmeyin.
Hücre küçük ve pisti, tuvaletin suyu yoktu. Kadın tutuklular için bir avlu mevcut olmadığı için, alışılmış günlük gezintiler de yapılamıyordu. Işık da yoktu. Kapının üst camından içeriye biraz ışık düşüyordu ve Rosa Luxemburg okumak isterse ayakta durmak ve kitabı bu ışığa tutmak zorundaydı.
Reklam
fakir ve candan kadınların rosa'ya hoşgeldini
Rosa Luxemburg şaşkına dönmüştü. Günler boyunca bu içten karşılamanın etkisinde kaldı ve Clara Zetkin’e şu satırları yazdı: “Binden fazla insan beni karşılamaya geldi, sonra elimi sıkmak için kitleler halinde evime akın ettiler. Ev hediyelerle doldu taştı, hâlâ da öyle. Çiçeklikler, pastalar, meyveli kekler, konserveler, çay torbacıkları, sabun, kakao, sardunya, türlü türlü sebze; ev leziz gıda maddelerinin satıldığı bir dükkân gibi; hepsini bu fakir ve candan kadınlar pişirip getirdi. Tüm bunları görünce neler hissettiğimi tahmin edersin. Utançtan ağlamak istiyor ve kendimi, benim aslında yalnızca mücadele azimlerinin bayrağını astıkları direk olduğum gerçeğiyle avutuyorum. Sonra bunları Mariendorf’taki okuma akşamı daveti izledi; masanın üstünde yine dev bir çiçek demeti. Hele o yüzler, ciddiyetle bakan parıl parıl gözler! Bu kadınları görsen çok severdin. Başkan, ayın on sekizindeki gösterinin Berlinli kadınlar tarafından ‘parti yöneticileriyle sert bir dille konuştuğu için bir süredir aramızda olmayan ve parti yönetiminin hapisten çıkarken değil, hapse girerken görmek istediği’ kişiye hoşgeldin demek için, kendiliğinden düzenlendiğini açıklayarak beni selamladı.”
542 öğeden 496 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.