Her şey gelenek OLAMAZ
Ortaokul son sınıftayken bir nisan sabahı ilk kez kanadım. Sonrasında âdet haline gelecek bu kanama durumunu anneme söylediğimde yanaklarıma, biri sağdan biri soldan olmak üzere iki okkalı tokat attı. Buz gibi oldum birden. Tuvaletten çıkıp külotumda gördüğüm kan lekesinden bahsetmiştim ve annem var gücüyle iki tokat atmıştı bana. ... Meğer âdet gelenek böyleymiş. îlk kanadıkları gün anneler böyle yaparmış, çat çut iki tokat geçirirlermiş kızlarının suratına. Hem de ne için? Kırmızı yanaklar. Hayatımda daha saçma şey duymamıştım. Ödenen bedele karşılık alman buydu yani, kırmızı yanaklar.
Çok tatlı :)))
Garson son kez geliyor masaya, babamın önünden tek çay bardağını alıyor. “Bir çay daha içer miydin abi?” diye soru­yor babama. Babam bir önündeki çay bardağına, bir de an­neme bakıyor. Annemin yüzünde, doğurduğu üç oğlanın üçü­nün de hayatlarındaki kadınlarda arayacağı o yumuşacık gülüşü görüyor babam. “Ben içmişim ya çayı” diyor yerin di­binden gelen şaşkın bir ses tonuyla... “ikidir” diyor annem, “ilk yudumlan ben içiyorum, gerisini sen...” Gülüyorlar or­da. Kırk yıl sürecek bir gülüşle, her anlattıklarında aynı ne­şeyle gülüyorlar.
Reklam
ARAGORN İLE ARWENİN ÖYKÜSÜNÜ
"Arador Kral'ın dedesiydi. Oğlu Arathorn evlenmek için Aranarth soyundan gelen Dfrhael'in kızı olan Zarif Gilraen'e talip olmuştu. Bu evliliğe karşı çıkmıştı Dfrhael; çünkü Gilraen küçüktü ve Dtinedain âdetlerince evlilik yaşına ulaşmamıştı henüz. "'Dahası,' demişti, 'Arathorn olgun yaşta, sert bir adamdır
Geri119
194 öğeden 191 ile 194 arasındakiler gösteriliyor.