Aşk. Ne öğrendim aşk hakkında? Aşk hakkında öğrendiğim, aşkın var olduğudur. Ya da belki, daha yalın anlatımla aşk hakkında öğrendiğim ve öğrenmeyi sürdürdüğüm, filmlerimde, bütün filmlerimde anlattığımdır. Yani, sevdiğimiz insanları asla unutmadığımız, onların daima bizimle kaldıklarıdır; bizi onlara artık var olmasalar bile çözülmez biçimde bağlayan bir şeyler olduğudur. İmkânsız aşklar, yarım kalmış aşklar, var olabilecekken olmamış aşklar olduğunu öğrendim. Yara izi bıraksa da dağlayıcı bir damganın daha iyi olduğunu öğrendim; kışı andıran bir yürektense bir yangın yeğdir. Annem bu konuda haklıymış, aynı anda iki insanı sevmek mümkünmüş, bunu öğrendim. Olur kimi zaman: direnmek, yadsımak ya da mücadele etmek yararsızdır.
Başlarken herhangi bir beklentim yoktu ki iyi ki yokmuş, biraz basitti. Güzel tespitler vardı, okurken eğlendim ancak daha iyisi kesinlikle olabilirdi.
Sen bakma benim şiire yeltenen bu cümlelerime. Ben sadece orta karardım., bütün parıltım içinde sadece vasattım. Kederimden öleceğimi zannettiğimde bile haklıymış Müzeyyen Hanım , ölmedim. Haklıymış annem. Ben, üzerinden geçen ufacık bir dalgayı tufan zanneden bir kaşık su. Benim acım dindiyse dinmeyecek acı yoktur.
Anne tutumludur...
Paranın değerini bilir...
Savurganlığa feci kızar...
Ve bu hususta haklıdır tüm anneler...
Alışveriş esnasında en kalitelisi en ucuza alınmalıdır...
Dünyanın en esaslı kurgucusudur anneler...
Sebepleri sonuçlara, sonuçları sebeplere; ortaya çıkan yeni sebepleri yeni sonuçlara, yeni sonuçları yeni sebeplere bağlayıp telaşa kapılırlar...
Ve bu işi çok iyi yaparlar...