BİR DEFTERİN SONU
Bir defterim vardı benim. Adı Aşk'tı. İlk kapağı açıp da bir şeyler yazmadan önce, nasıl da masum ve korkaktım. Bir süre açmadım o defteri. Sonra bir gün aniden açıvermiştim ve doldurmaya başladım. İlk satırlar güzeldi, mutluydum, keyifliydim yazarken. Biraz daha yazmaya devam ettikçe bana acı vermeye başladı bu satırlar,
Bir çocuğun anne özlemi etrafında hayatı izleyişinden nereye varabiliriz ki? Proust, Swann’ların tarafı veya Guarmantes tarafından bakarak bize ne söyleyebilir?
Aslında anlatılan hikâyelerin hangi tarafta olduğunun bir önemi yok. İnsana, davranış biçimlerine, davranışın özündeki tutarsızlıklara dair bir sorgulama izleyeceğiz birlikte. Hangi
Dağ başında
Rastladım ak sakallı birisine
Bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
Bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
Sordum ona
Aşk ne ustam, hayatın sırrı ne?
Tepeden tırnağa aşığım ben
Koskoca bir hayat var önümde
Sevda kuşun kanadında
Ürkütürsen tutamazsın
Ökse ile sapanla
Vurursun da saramazsın
Hayat sırrının suyunu
Çeşmelerden bulamazsın
Ansızın bir deli çaydan
İçersin de kanamazsın.
-Buralardan giderken son ses dinle.
Hayallerimi hiç süslemedin
Hayallerimle süslendin
Gece gözlerinde sürmeydi mesela
Boncuk boncuk yıldızlar saçlarında
Parmaklarıma takılırdı hep kalbinin kırıkları
Ama sen aldırmazdın
Yalnızlığım parlardı hep teninde
Umutlarım gözlerinde ışıldayan
Sen hiç gülmezdin aslında
Ben yamardım tebessümü dudaklarına
Aşk kulaklarında küpeydi
Ya da arzularım kolye boynunda
Gül bahçesini koklardım koynunda
Sen gülü sevmezdin oysa
Ellerimle silerdim
Gözlerinden ve takvimden yaşlarını
Sen hep çocuk kaldın aklımda
Suskunluğunu bestelerdim hem
Notalar birikirdi ansızın kulaklarımda
Ama sen hayallerimi hiç süslemedin
Oysa acılarımı süsleyen hep sendin ..
Beddua değil ettiğim
Ama duaya da benzemiyor
Ellerin dert görmesin , Kalbin Aşk ..
Kime gitti isen , başkasında bul ..
“İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi!
Nerde! Öyle bir sanatımız yok.” (sayfa 15)
1. Kısaca Shakespeare ve Eserlerine Bir Bakış
1606 yılında yazıldığı düşünülen Macbeth,
William Shakespeare’in en çok okunan ve oynanan oyunlarının başında geliyor. İskoçya ve İngiltere arasındaki ilişkiler üzerine yazan Shakespeare’in her oyununda olduğu gibi bu