“Tek zulüm gören sen misin? Bazılarının duvarları kalın sadece.Seslerini duymuyorsun.”
Sayfa 96Kitabı okudu
“Depresyon zengin hastalığı kızım! Bize gelmez. Biz kanser oluruz, verem oluruz, ülser oluruz…”
Sayfa 96Kitabı okudu
Ya off :)))
“Bitirdin valla kazağı, rengi de çok güzelmiş,” dedim, “Zanaks eflatunu,” deyip ikinci tura geçti.”
Sayfa 76Kitabı okudu
“Herkes yanında bir nefes ister… Ya işte böyle kızım, Ülker ablan kimsesizlikten kimsesizlerin kimsesi oldu.”
Sayfa 74Kitabı okudu
"Ben sana bir şey söyleyim mi? dedi. İnsanoğlu acıkmasa biz hâlâ taş devrindeydik. Bütün bu buluşlar neden olmuş? Hep açlıktan. İnsan acıkmış da ekmek pişirmiş, peynir mayalamış. Tokluk rehavet yapar. Tok insan düşünür mü?”
Sayfa 70Kitabı okudu
“Gaddarın suçu zulmettiğinde araması yüzsüzlük mü kendini bilmezlik mi kolay anlaşılmıyor.”
Sayfa 54Kitabı okudu
“İnsan içinde pek konuşmam ya kulak asma, içim geveze benim.”
Sayfa 14Kitabı okudu
Sayfayı çevirmeyin. “Üçüncü sayfa haberleri üç beş satırdan ibaret olsa da hikayeleri; “kırk katır mı kırk satır mı? ”dır.
Sayfa 11Kitabı okudu
Tek zulüm gören sen misin ? Bazılarının duvarları kalın sadece. Seslerini duymuyorsun.
El derdi insanın kendi derdini unutmak için edindiği zevktir.
Başkasının derdi her derde devadır.
Sana bir şey söyliyim mi , başkasının derdi olmasa insan kendi kahrından ölür.
Refakatçiler hastaneyi evlerine çevirmenin bir yolunu bulur muhakkak : örgü ören , dizi izleyen , dedikodu yapan , su ısıtıcısı getirip çay kahve yapan...
Diğerlerinin çocukları , Ali’ye topu tutturana kadar Ayşe’nin Ali’si Avrupa liglerinde top koşturmaya , Işıl’ları ılık süt içene kadar Ayşe’nin Işıl’ı o sütten mayaladığı yoğurtla cacık yapmaya başlamıştı.