Diriliş Serisi
Tez, anti tez , sentez üçlemesiyle fikirlerini bir zemine oturtan Sezai Karakoç yine zihnimizi yoran bir eser kaleme almış .
Üstad ile ilgili söyleyeceğimiz şeyler ona saygısızca olur yorum yapmaktan ziyade tespit veya ne anlatmış ona değinmek daha dogru olur.İnsanlığın Dirilişi adlı kitabında insanlığın Rönesans öncesi ve sonrası hangi dönüşümleri/değişimleri geçirdiğini Edebiyat, Sanat,Sinema ve Tiyatro etkileriyle değerlendirmiş. İnsanlığın dirilişinin nasıl olması gerektiğini özelliklerini kendi dünya görüşüyle açıklamış.Bana Akif'in, Asımın Nesli ile Diriliş İnsanı aynı portreyi oluşturdu. Beslendiği kaynak bir olunca ortaya aynı portre çıkması da normal sanırım.
Kitabı cok beğendiğimi ve severek okuduğumu belirterek incelememi bitirmek istiyorum.Umarım kıtabın ruhuna dokunmadan bir nebzede olsa tanıtabilmişimdir. Kitapla kalmanız dileğiyle..
Bittin ama beni de bitirdin
2024'ün ilk romanı aynı zamanda hayatımda okuduğum en güzel ve zor anlatılardan birisi.
Aenesin yaratıcısı ve eski Yunandan aldığı mirasla Yunan edebiyatının kurucusu Vegilin ölüme olan yolculuğu işleniyor bu romanda.
Tabii ki bu buzdağının görünen yüzü Kitap :
Kitlelerin Vahşiliğini
devletin halka halkın siyatesete bakışını
dünyaya
Sıcak çizimler, sorunlu kurgu
Oldukça sıcak, kendini sevdiren çizimleriyle Dağın Kalbi dokuzuncu sanata gönül verenler için ilham verici ve umut vâdeden bir grafik roman. Gel gör ki edebî yanı için benzer bir methiye yapamayacağım.
Eser miktarda SPOİLER ihtiva eder.
Bir hastalık nedeniyle mimarlık eğitimini yarıda bırakan baş kahramanımız Pierre, tez konusuna kafayı takmış
Eşref Kuşçubaşı
Eşref Kuşçubaşı..
İlginç ve muğlak bir karakter olduğu için karşıma çıkan bu kitabı okuyayım dedim..
Ama kitap varsayımlarla dolu..
Yazar edindiği belge ve bilgileri yorumlarken sürekli Eşref'i yermeye odaklanmış..
Kitap daha çok Eşref Kuşçubaşının anlattıklarına anti tez niteliği taşıyor gibi..
Okuduklarımda objektif anlatım bulmayı tercih eden biri olarak aşırı subjektif bulduğum bir eser oldu..
Subjektif/duygulara bağlı hareketleri sevenlerin hoşuna gidecektir kitap..
Merhaba kitapsevenherkes ailesi bugün düzenin dışında yaşamayı sevenler için güzel bir öneri ile geldim. Gündüz Vassab'ın Cehennme Övgü kitabıyla.
Eğer kendinizle hesaplaşmaya, yaşamınızın her köşesine sirayet etmiş militarist yapının nasıl bir kurbanı olduğunuzu, daha önceden sorgulamadığınız yaşam rutininizi, doğru diye kabul ettiğiniz
FESAD MİHRAKI BÂBIÂLİ...
Üstad, Bâbıâli'de bir dönemin topoğrafyasını çekiyor ve tabiî kendisini de işin içine katarak bir yakın tarih incelemesi. Bâbıâli başlığı altında, Bâbıâli vesilesiyle, kendi dünya görüşü çerçevesinden, 51 ana başlık altında, dönemin sözde edebiyatçılarını, şairciklerini, aydıncıklarını, siyasî figürlerini, umumî ahvali tesbit tahlil ve teşhis ediyor. Eserin "Bir İzah" başlıklı bölümünde, eseri hangi gaye ve hedef üzerine kaleme aldığını ifşa ediyor:
- "Ben bu eseri sadece İslâmî gaye ve bu gayeye ilişik iki hedef üzerinde kaleme alıyorum. Birincisi: Benim hangi noktadan yola çıkıp işi hangi noktada bitirdiğimi ifade; ve en korkunç (anti tez) den gelerek (tez)i ispat etmek... Metodların en kuşatıcısı... İkincisi: Kurtuluşa istihkakının kabul etmediğim malûm kışır idraki sınıfını bir asırdan uzun bir zaman ipliğiyle sımsıkı bağlayan, boğan ve sesini kesen ve "Bâbıâli" dedikleri fesad mihrakında yuvalanan küfür (klik)inin şahıs şahıs röntgen camını teşhir etmek..." Eser Üstadın şaheserlerinden bir tanesi.
Belki hatıratı denebilecek bir, (1920-80 arası) yakın tarih incelemesi... Keyifli okumalar dileğiyle...
