“Tıp, nikahlı karım benim, edebiyat ise metresim. Birine kızarsam, geceyi öbürüyle geçiriyorum. Bu davranışımı belki biraz uygunsuz bulabilirsin ama en azından sıkıcı değil. Hem zaten, benim bu ikiyüzlülüğümden ikisinin de bir şey kaybettiği yok.” edebiyat ve özel yaşamı arasındaki dengeyi bu sözlerle özetlemiş Anton Çehov.
#antonçehov #doktorçehovdanöyküler eseriyle; Giriş -Gelişme-Sonuç tarzında, çoğunlukla taşra insanı ve doktor arasındaki diyaloglarla kısa kısa, gündelik yaşamların tekdüzeliğini konu edinerek durum öyküleriyle dönemini, en yalın haliyle günümüze ulaştırmış.
Tabi eserin sınırı bu kadar değil. İnsan psikolojisini ince detaylarla işlediği kısımlarında, kırsal-kent arasındaki sosyolojik uçurumun, o dönemden günümüze, çağımız dünyasının çoğu coğrafyasında halen süregelmekte olduğu hissetmemek elde değil... Zenginin mutsuz, fakirin mutlu olduğu kıssadan hisse öykülerin ortak paydası da hayatı farklı perspektiflerden göstermesi okurun, eserden aldığı cabası. #çehov : Hayat bizlere ne vaad ediyor, bizler seçimlerimizle neler kazanıyor ya da kaybediyoruz-u satır aralarına birer ayna misali iliştirmiş.
Rus Tiyatro yazarı ve aynı zamanda da modern kısa öykülerin kurucularından olan Anton Çehov okumamış edebiyat severler için bu eserle başlamaları tavsiyemdir.