Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ÇEHOV'UN ÖYKÜLERİNE GİRİŞ, Richard Pevear (Çeviren: Emrah Serdan):
1844'ün sonbaharında, genç yazar Dimitri Grigoroviç askeri mühendislik okulundan bir arkadaşıyla aynı odayı paylaşıyordu. Bu arkadaşı yirmi üç yaşındaki Fyodor Dostoyevski'ydi; ilk romanı İnsancıklar'ı yazmakla meşguldü. Tamamlanan metin, Grigoroviç sayesinde döneme damgasını vurmuş olan eleştirmen Vissarion Belinski'nin
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Anton Çehov'un, Antoşa Çehonte adıyla yayımlandığı ilk ve tek romanı Avda Trajedi'yi
Kitap Dünyam
Kitap Dünyam
ile #doğuyukeşfet maratonumuzda okuduk... Çok ama çok severek okuduğum bu kitabı tavsiye ederek başlayayım yorumuma... . Kitap eski bir sorgu yargıcı olan Kamışov'un bizzat yaşadığı bir olayı anlattığı hikâyesini bir editöre götürmesiyle başlıyor... İki ay sonra editörün aklına geliyor hikâye ve biz de olayın içine çekiliyoruz... Editörün analiziyle kitap sonunda tekrar karşılaşıyoruz Kamışov ile... . Editör ile sorgu yargıcı arasında geçen konuşmalardan bir cinayet ile karşılaşacağımızı anlıyoruz... (Öncesinde çevirmen Kayhan Yükseler'in kitabın içeriğiyle ilgili oldukça detaylı önsözü mevcut) Hatta dönemin polisiye anlayışına farklı bir boyut kazandıracağının sinyallerini veriyor... . Yüksek mevkilerde gözü olan ve aşk çemberinin merkezinde bulunan Olga'nın etrafında cereyan ediyor olaylar... Bu hırsın kurbanı çok... Bir yandan da sınıf farkından dem vuruyor Çehov... Yaşanacakları merak unsurunu kullanarak aktarıyor bize Çehov... Ah şu zaaflar... . Psikolojik tahlilleriyle, kurgu içinde kurgusuyla çok sevdiğim bir kitap oldu
Avda Trajedi
Avda Trajedi
namı diğer Kırmızı Entarili Kız...
Avda Trajedi
Avda TrajediAnton Çehov · Yapı Kredi Yayınları · 2020269 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Polisiye romanlar genelde akıcı ve merak uyandırıcı olur ama edebi yönden pek doyurucu olmazlar. Ancak Çehov'un bu romanı kişisel görüşümü değiştirdi diyebilirim. Eserin dili anlatımı gayet doyurucu olmakla birlikte kahramanların ruh halleri de çok güzel yansıtılıyor. Bu da eseri diğer polisiye romanlardan ayırıyor. Genel olarak polisiye romanlarının başından sonuna kadar katili merak ederiz ve en sonunda kim olduğunu öğreniriz. Ancak bu roman için aynı şey söz konusu değil. Katilin kim olduğunu önceden öğrenmemize rağmen okuduğumuz bu satırlar heyecanından hiçbir şey kaybetmiyor. Kitap bir adamın yazmış olduğu öyküyü bir gazetenin yazı işleri müdürüne götürüp onu yayımlamasını istemesiyle başlıyor. Öyküyü gerçek bir olaya dayanarak yazdığını ve kendisinin bu olaya şahit olduğunu hatta öyküde yer alan kahramanlardan biri olduğunu söylüyor. Kitabın geri kalan kısmının büyük bir bölümünde bu öyküyü okuyoruz. Çehov bu kitabı henüz 24 yaşındayken yazmaya başlamış ve Antoşa Çehonte takma adıyla yayımlamış. Ayrıca bu eser yazarın tek romanı. Keşke daha çok romanı olsaydı dedirtecek türden bir roman. Sonuç olarak kitabı herkese tavsiye ederim.
Avda Trajedi
Avda TrajediAnton Çehov · Yapı Kredi Yayınları · 2020269 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Antoşa Çehonte
Merhaba sevgili okurlar; Sizlere çok farklı bir polisiye kitabı okuduğumu itiraf etmeliyim. Her polisiye kitabında bilindiği üzere hem katilin hikayesi hem de onu bulmaya çalışanın hikayesini okuruz ama bu tamamen farklı bir kitap katil ve bulan aynı kişi bu bir kitaba dair ipucu değil zaten yazar bunu belirtmiş bizden daha farklı şeyler hissetmemizi istiyor kitaptan. Kitabın içinden kitap çıkıyor gibi hissediyorsunuz, çok farklıydı gerçekten kesinlikle deneyimlemeniz lazım.
Avda Trajedi
Avda TrajediAnton Çehov · Yapı Kredi Yayınları · 2020269 okunma
Doktor Antoşa Çehonte.
Bir insanın ruhunda dış etkilere baskın çıkacak, daha yüksek, daha güçlü duygular yoksa onun pes etmesi için nezleye yakalanması bile yeterlidir.
Sayfa 374 - Öylesine bir öykü (Yaşlı bir adamın güncesinden)Kitabı okudu
Dilenci (1887) - Antoşa Çehonte
“Dilenci kapının tokmağını tuttu, yakalanmış bir hırsız gibi şaşkın şaşkın kapıdan içeri baktı: – Ben… Ben yalan söylemiyorum efendim, diye mırıldandı. Belgelerimi gösterebilirim size. İyice kızan Skvortsov: – Kim inanır artık size? diye bağırdı. Toplumun köy öğretmenlerine, yüksek okul öğrencilerine beslediği iyi duyguları kötüye kullanmak! İşte asıl aşağılık, alçakça, iğrenç olan nokta da bu! Rezalet! Skvortsov iyice kendini kaybetmiş, acımasızca azarlıyordu dilenciyi. Bu, üstü başı yırtık adam alçakça yalanlarıyla onda nefret ve iğrenme duygusu uyandırmıştı. Skvortsov’un kendi kendine sevdiği, değer verdiği iyilik, iyi kalplilik, mutsuz insanlara acıma gibi duygularını incitmişti. Yalanlarıyla, insanlara acıma duygusunu kötüye kullanmasıyla onun yoksullara, iyi kalpliliğinden vermeyi sevdiği sadakayı da kirletmişti bu adam. Dilenci önce kendini savundu, yeminler etti. Sonra da sustu ve utançla aşağı eğdi başını. Elini kalbinin üstüne bastırarak: – Bayım, dedi. Gerçekten de yalan söyledim ben! Ne öğrenciyim, ne de köy öğretmeniyim. Bütün bunlar hep uydurma! Rus korosunda çalışıyordum. İçkiciliğim yüzünden kovdular beni. Ne yapabilirdim ki başka? Allah biliyor ya, yalansız bir şey olmuyor. Doğruyu söylediğim zaman kimse bir şey vermez bana. Doğru söylediğin zaman açlıktan ölecek, yatacak yer bulamayıp donacaksın soğuktan! Siz çok doğru konuşuyorsunuz, anlıyorum, ama ne gelir ki elimden?”
Reklam
Antoşa Çehonte
1880’de küçük bir gülmece gazetesi ‘Leylek’de çıkan ‘Don’da Bir Mülk Sahibinin Komşusuna Mektubu’, Anton Çehov’un kuşkusuz basılmış ilk yapıtıdır.
Sayfa 53 - Cem Yayınevi
Antoşa Çehonte
1880'de küçük bir mizahi gazete olan Leylek'te çıkan "Don'da bir mülk sahibinin komşusuna mektubu" Anton Çehov'un hiç şüphesiz ilk basılmış eseridir...[G]erçek ismini kullanmıyordu, uydurma isim seçmişti: “Antoşa Çehonte”.
Sayfa 49 - Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1950.Kitabı okudu