Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dağın Yamacındaki Büyüleyici Manastır: Sümela Sabahın ilk saatleri, puslu hava eşliğinde servis aracımızla yola çıktık. Sümela Manastırı’nı ilk defa göreceğim için çok heyecanlıydım. Araç yavaş yavaş Trabzon Maçka’ya doğru hareket ederken ben solumdaki camdan Trabzon’u seyrediyordum. Gözlerimin önünden evler, apartmanlar, dükkanlar, okullar,
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik. Erdem Beyazit
Reklam
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda Insanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik. Erdem Beyazıt
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Karanlık Duvarlar- Erdem Bayazıt
"Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme, Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar. Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda, İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda, Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar, Biz bunun için mi geldik? "
insan bilgisinin üzerine önce apartmanlar, son­ra departmanlar dikiliverdi ve ancak buralarda bilgi’nin peşinden koşan uzmanlar daha az şey hakkında gitgide daha çok şey bilen, sonunda da hiç hakkında herşeyi bilen elemanlar hâline geldiler.
Bizde apartmanlar birey zenginliğinin arttırılarak fakir ile zengin arasındaki uçurumların arttırılmasını hedefleyen mülkiyet düzeni talepleri ile ortaya çıkmamıştır. Ahmet Mithat Efendi'ye göre Osmanlı toplumunun yerli nüfusu nun yalnız yüzde onu kirada otururken iki buçuk milyon nüfuslu Paris'in sekiz yüzde biri kendi evinde oturmaktadır. Ahmet Mithat, Avrupa'daki bu servet farkını, büyük servetlerle sefaletin beraber bulunu şunu içtimai ahlâk meselesi görür.
Sayfa 15 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Reklam
Bilirsiniz ya şimdiki apartmanlar, eski evlerimiz gibi değil. Aynı apartmanda oturup da birbirini tanımayan, selamlaşmayan komşular bile var.
Sanki şehrin yosunlarla kaplı eski duvarları , güzel harflerle kaplı eski çeşmeleri, çürüyüp eğilerek birbirine yaslanan ahşap evleri yanıp yıkılıp bitip tükenmiş ve yerlerine yapılan yeni sokaklar, beton evler, neon lambalı dükkanlar, apartmanlar daha eski, daha korkutucu ve daha anlaşılmaz yerler olarak inşa edilmişlerdi. Sanki şehir tanıdığı bir yer, geniş bir ev olmaktan çıkmış, her önüne gelenin sınırsız beton, sokak, avlu, duvar, kaldırım ve dükkan eklediği tanrısız bir yere dönüşmüştü.
… Altına hücum gibi, arsaya hücum başladı İstanbul’da… Gelecek yıl işte burada, şu bakır rengi dikenliğin yerinde için bulanmadan bakamayacağın çirkin beton apartmanlar, villalar, para para, yalnız para kazanmak için yaşayan, insanlıklarını unutmuş yaratıklar caka satacaklar.
Şehirleş(eme)me
Ablası gelen gidene (...) önlerine o kocaman apartmanlar dikilmeden, pencereden denizin göründüğünü söylerdi. Kendi apartmanlarının da arkadaki evlerin önünü kapadığını unutuyordu.
Sayfa 13 - Koltuk adlı öyküsünden
Reklam
Şehirler...
Daracık sokaklar. İnsanın üstüne üstüne gelen devasa apartmanlar. Yetmedi gökdelenler. Camdan binalar.
Sayfa 61 - Dergah Yayınları
O hâlde bir milleti yükseltecek olan konforlu apartmanlar değil, o milletin "ırkî ve manevî" kuvvetiydi.
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda, Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum, Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor. Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi. Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme, Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar. Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda, İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda, Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar, Biz bunun için mi geldik? #erdembeyazıt
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
İstanbul
Caddelerde yürüyorum tarihi izleyerek Veda ediyor o şanlı medeniyet, üzülerek Parsel parsel paylanmış o geçilmez surlar İki minare ortasında poz veren apartmanlar Sen ki başkenti cümle cihanın koca İstanbul İmparatorların hayallerindeki görklü İstanbul Sıkışmış sokaklarında hürriyet ve zerafet Güneşini kapatan gökdelenlerden koruyamadık Affet... #MB
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.