Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

arzu amaç

arzu amaç
@aphraeltr
öğretmen
lisans
Edremit Balıkesir
Bornova
55 kütüphaneci puanı
469 okur puanı
Mart 2015 tarihinde katıldı
"Bir de kendilerine Hıristiyan diyorlar. İsa , acı çeken birine ne zaman sırtını döndü ki?" "Onların Hıristiyan olduklarını sanmıyorum. Bence onlar din adamı."
Sayfa 135 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Üzerine düşeni istediği yetkinlikte yapmasa bile insan sorumluluğundan kaçmamalıdır. Çünkü dumansız ateş olmadığı gibi, kusursuz iş de yoktur.
Kutsanmış eylemlerin hepsinin kaynağı Yaratıcı Güç'tür ; bu yüzden her armağanda tanrısallık vardır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bütün ülkelerin çökmekte olduğunu düşünerek iç cekti; mahşerin dört atlısının adı finans, poltika, din ve kaynak tüketmeydi. Sıkı çabalıyorlardı ama karınca gibi kaynaşan insanlar volkanın üzerinde dans etmeye ve futbol kadar anlamsız şeyler için heyecan duymaya devam ediyordu. Servaz, dünyanın iklim felaketleri, borsa çöküşleri, katliamlar ve isyanlarla sona ereceği gün, gol atacak kadar aptal tiplerin ve statlara gidip onları teşvik edecek daha da aptallarının olacağını düşündü.
Sayfa 72 - PegasusKitabı okudu
Ira furor brevis est. Öfke, kısa bir deliliktir.
Sayfa 92 - PegasusKitabı okudu
Reklam
Hepsi geçmişti,düşünülmesi gereken her şey düşünülmüştü,şimdi ne yapmalıydı? Kendini bir hapishaneye kilitlediğine göre , nasıl özgür bir adam gibi davranabilirdi? Poliktikacılar için fizik yapmayacaktı. Artık açıktı bu. Eğer çalışmayı bırakırsa , eve gitmesine izin verirler miydi?
Sayfa 233 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Lucy. Lucy Goldsmith. Lucy Otford. James'i, Lucy'ye ait olduğu için, Lucy'ye benzemek istediğim için arzulamış olamam. Öyle değildi , öyle değildi. Bu Freud'cu aile bağları safsatasından sıkılmaya başladım, üçüncü kişi ağzından konuştuğum, şizofren yazım tarzıma geri dönmek istiyorum.
Sayfa 138
Hiçbir şey kesin değilken, her şey mümkündür.
"işte o an- daha sonra başıma gelen her şeyden daha fazla - beni ömür boyu sosyaliste dönüştürdü." Telefonun diğer ucunda sessizlik hakim, bir an için telefonu yüzüme kapadığını düşünüyorum. Sonra, "Belki de işte o an, beni kürk mantolu bir kadına dönüştürdü" diyor.
Sayfa 244
1788 yılında ekinler üzerine çekirge sürüsü çullanmıştı. Zamanın kadılarından biri çekirge sürülerine şu emirnameyi çıkarmıştır : "Ey adı çekirge olan kuşlar! Siz ki tanrının bitkilerini yemek suretiyle zararlı olmaktasınız. Halk bu yüzden sizlerden şikayetçi olduğu için bu mektup gönderildi. Aldığınızda aklınızı başınıza toplayıp bir daha böyle zararlar yapmayınız. Sizi tanrıya havale ederim."
Reklam
Başka birinin dövmesini gasp etmek, Sibirya geleneği açısından, yapabilaceğin en büyük hatalardan biriydi ve ölümle cezalandırılırdı.
Vatikan, Roma'da olmasına rağmen kesinlikle Roma'ya ait olmadığını vurgulamak istercesine tam zamanında açtı kapılarını.
Yeri gelmişken, okurların romanlarımı kafam ottan ya da (Tanrı korusun!) LSD'den güzel bir haldeyken yazdığımı iddia etmelerine her zaman hayret ettim. Görünen o ki hayal gücünün yapabileceklerini sarhoşluğun etkileriyle karıştıranlar var. Yazarlık hayatımdaki hiçbir kelime, tek bir sözcük dahi yapay bir başkalaşım durumundayken yazılmadı.
Sayfa 296Kitabı okudu
Apaçık bir aydınlanma yaşamıştım: bilinçaltımda, sözkonusu fiyaka olduğunda insanoğlunun kitaptan daha fiyakalı bir şey icat etmediğini idrak etmiştim.
Büyükler güneşi uyandırmayı bilmezler. Öyleyse Tanrı'nın iyiliği, yarın , olur da güneşi uyandırıverir. Tüm dingin sonsuzluk içinde yaptığı gibi. Önemi yok, kendim için şarkı söylemeyi sürdüreceğim, çünkü , ne mutlu bana ki hala pişmanlık sözcüğünün ne anlama geldiğini biliyorum : Bir cururu-kurbağası ırmak kıyısında Kurbağa şarkıya başladı mı küçük kız üşüdüğünü söyler.....
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
Alevlerden, fenerlere ve yıldızlara, sirkte ışık saçan o kadar çok şey var ki. Le Circue de Réves içinde görülen şeyler için söylenen, "ışık hileleri" ifadesini o kadar sık duydum ki, bazen sirkin kendisinin karmaşık bir ışıklandırma illüzyonu olduğundan şüpheleniyorum.
Sayfa 121Kitabı okudu
Bazen yaşlandığınızda -ve burada sizden söz etmiyorum, genel olarak konuşuyorum, çünkü herkes farklı şekilde yaşlanır- düşlediğiniz ve arzu ettiğiniz olaylar size gerçekmiş gibi gelmeye başlar. Ve sonra onlara inanmaya başlarsınız, çok geçmeden geçmişinizin bir parçası oluverirler ve biri size meydan okumaya ya da gerçek olmadıklarını söylemeye kalktığında........ İşte o zaman gerçekten gücenirsiniz. Çünkü olayın ilk bölümünü hatırlamazsınız. Tek bildiğiniz size yalancı denildiğidir.
Sayfa 216Kitabı okudu
Kederimin içinde bir başımaydım. Yalnız kalmıştım, ben de biraz içtim ve sonra biraz daha ve sonra daha da yalnız kaldım çünkü kimse sarhoşun birinin yakınlarında olmak istemiyordu. Kaybettikçe içtim ve içtikçe kaybettim.
Kişi yerde, görünüşte huzur içinde oturuyor olabilir ; bu esnada kalbi göğsünde canını kurtarmak için kaçan bir hayvan gibi çırpınabilirdi.
Sayfa 211Kitabı okudu
Doğulular ormandaki hayvanlar gibi dikkatlidir. Ama Batılılar kayıp. Nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz. Orman sizin içinizde.
Sayfa 280Kitabı okudu
Tanrı bazen insan yüreğinin O'na bir işaret vermesini bekler.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
Yolculuk insanı gençleştirir,derdi meşhur atasözü ve bu hızla yolculuğa devam ederse, yakında yeni doğmuş bir bebeğe dönüşmesi işten değildi, tabii bir dolap ve bir bavul gençliği korumak için bilhassa tavsiye edilen ulaşım araçlarından sayılıyorsa.
Sayfa 121Kitabı okudu
'Ölmeden Ege Denizi'ni gezen insana ne mutlu', diye düşünüyordum.
Sessizlikle boşluğun birbirlerine, üst üste konulmuş kaşıklar gibi uydukları söylenebilirdi.
Sayfa 350Kitabı okudu
Sonra rüyamı hatırladım. Dondurmanın şekerli tadını tekrar alabilmek umuduyla dudaklarımı yaladım ancak sadece karamsarlık ve korku tadı aldım.
Kader seni gülümsetmiyorsa espriyi anlamadın demektir.
Sayfa 148Kitabı okudu