Apo

112 syf.
·
Not rated
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi
8.6/10 · 13.5k reads
Reklam
"Monsieur-le-Prince Sokağı'na vardıklarında, Valet iki çocuğu sayısız kitapla tıkabasa dolu küçük bir dükkâna soktu. (...) "Sana Fred ile Flora'yı getirdim" dedi Valet. "Rirette ve Kibalçiç buldu onları." "Ne işe yarıyor tüm bu kitaplar?" diye sordu Flora, beğenmemiş bir havada. "Bakın çocuklar" dedi Valet. "Sağda, roman ve şiirler var. Solda sosyal bilimler, politika. Bir yanda düş, diğer yanda eylem. İkisine de sahip olduğunuzda dünyayı fethedebilirsiniz." "Haydi Valet, yavaş ol biraz" dedi kitapçı. "Olaylar daha karmaşıktır. Üstelik romanlar da toplumsal eylemdir, politika da düştür. Dünyayı fethetmeye gelince ne yapacaksın ki? Önemli olan kendini fethetmek." [Kaybedenlerin Belleği - Michel Ragon, çev. Işık Ergüden, Ayrıntı Yayınları-2010, s.28]
Sayfa 28 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
"Bir başka insanla ilişkilerimizde en önemli hata kaynakları, iyi kalpli olmak veya o insanı sevmektir. Bir tebessüm, bir bakış, bir omuz yüzünden âşık oluruz. Bu kadarı yeterlidir; sonra, umut veya hüzün dolu uzun saatler boyunca bir insan imal eder, bir kişilik yaratırız. Ve ardından, âşık olduğumuz kişiyle görüştüğümüzde, karşımıza ne kadar acımasız gerçekler çıkarsa çıksın, o bakışın, o omzun sahibinden bu iyi yürekli mizacı, bizi seven kadın kişiliğini bir türlü ayıramayız; gençliğinden beri tanıdığımız bir insan yaşlandığında, gençliğini ondan ayıramayışımız gibi.” [Marcel Proust, Kayıp Zamanın İzinde-6; Albertine Kayıp, YKY, s.115]
Sayfa 115 - Yapı Kredi Yayınları
"Arzuladığınız şeyi kullanmak isterseniz; daha doğrusu onu "tüketmek", ötekilikten soymak, kendi mülkünüz haline getirmek ya da sindirmek, onu bedeninizin bir parçası, kendinizin bir uzantısı haline getirmek istersiniz. Kullanmak benlik uğruna ötekini imha etmektir. Âşık olmak ise, tam aksine ötekine ötekiliğinden ötürü değer vermek, onu ötekiliğinin içinde güçlendirmeyi istemek, ötekiliği korumak, onu çiçeklendirmek ve büyütmek, amaca ulaşmak için gerekli olması halinde kişinin kendi ölümlü varlığı da dahil olmak üzere kendi rahatını feda etmeye hazır olması anlamına gelir. Kullanmak (faydalanmak) almaktır, değer vermek kendinden vermektir." [Zygmunt Bauman, Bireyselleşmiş Toplum, s. 204-205]
Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ve şimdiki zamana hâkim olmak, kişinin kendi kaderini denetlediğine güvenmesi, yaşadığımız toplumdaki erkeklerin ve kadınların en dikkat çekici biçimde yoksun oldukları şeydir. Güçleri birleştirerek ve safları sıklaştırarak oyunun kurallarında bir değişiklik sağlayabilme umudumuz gittikçe azalmaktadır: bizi korkutan riskler ve acı çekmemize neden olan felaketler muhtemelen kolektif ve toplumsal kökenlere sahiptir. Ama bunların sadece bireysel olarak yüzleşilebilecek ve sadece bireysel çabalarla onarılabilecek (eğer onarılmaları mümkünse) türde, rastgele, bireysel sorunlar olarak her birimize saldırdığı görülmektedir." [Zygmunt Bauman - Bireyselleşmiş Toplum, s. 184]
Sayfa 184 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Arzu nesnelerinden anında yararlanmak ve sonra onları kaldırıp atmak daha iyidir; piyasalar bu durumu hem hazzı hem de eskimeyi anlık hale getirecek şekilde değerlendirirler. (...) Erkekler ve kadınlar böylece dünyayı atılabilir, tek kullanımlık nesnelerle dolu bir konteyner gibi algılayacak şekilde eğitilirler. Bu durum bütün dünya için geçerlidir; bütün diğer insanlar için de. Her şey değiştirilebilirdir ve öyle olmaları beklenir. (...) Geleceğin tehlikelerle dolu olduğu bir dünyada, şimdi ve burada olmayan her şans kaçırılmış bir şanstır; onu yakalamamak bağışlanamazdır ve haklı görülemez. Bugünün taahhütleri bir sonraki günün fırsatlarının yolunda durduğu için, ne kadar hafif ve yüzeysel olurlarsa hasar o kadar az olur. Stratejiden ne anlaşılırsa anlaşılsın, "şimdi" hayat stratejisinin parolasıdır. Böylesine güvenliksiz ve kestirilemeyen bir dünyada, akıllı ve becerikli gezgin hafif seyahat eder ve kendi hareketlerini kısıtlayan herhangi bir şey için asla gözyaşı dökmez." [Bauman - Bireyselleşmiş Toplum, s. 194]
Sayfa 194 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Romanın bir bütün olarak topluma, en azından toplumun roman okuyan kesimine yararı nedir? Diyalog. Ortak bir tartışma konusu. (...) Romanlar zemin yoklamak için ideal konulardır." (s.65) "Dolayısıyla, romanları iyi ya da kötü yazılmış olanlar, popüler olanlarla popüler olmayanlar diye sınıflandırmanın yani sıra, diyaloğa dahil olanlarla olmayanlar diye sınıflandırmak da mümkündür, belki daha da yararlıdır. (...) Ama bir romanın içeriği ya da kalitesi ne olursa olsun, genel bir diyaloğun tutturulabilmesi için insanların, en azından yeterince insanın romanı okumuş olsa gerekir." (s 67)
"Bir üniversite kampüsünde dolaşın" diye ateş püskürür Geoff Dyer, Bir Hışımla'da, "neredeyse elle tutulur bir ölüm kokusu alırsınız, çünkü yüzlerce akademisyen dokundukları her şeyi öldürmekle meşguldür." Özgün edebiyatın hayatla dolup taştığını, oysa edebiyat eleştirisinin, geçimlerini üzerinden sağladıkları yaratığı boğan, dünyadan kopuk kölelerin işi olduğunu söyleyen Dyer haklı mı?" (s.108) "Entelektüel kontrol ve tırmanan sıkıcılık, aşikâr olandan ziyade ezoterik olana, içerikten ziyade tekniğe odaklanmayla el eledir." (s.110) "Dyer akademisyenlere veryansın ederken fevkalade canlı ve angajedir: "Birbirlerine sokulup halka olmuş otuzbirciler grubu, birbirlerini boşaltırken başkaları görmesin diye dünyaya sırtlarını dönmüşler." (s.111)
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Tim Parks ve Avrupalı/Amerikalı Olmayan Okur
Bu kitabın önemini, sanıyorum, küresel roman üzerine söyledikleri oluşturuyor -zaten kitabın alt başlığı da bunu ele veriyor. Parks şöyle yazıyor: "Günümüzde okuma koşulları elli yıl, hatta otuz yıl öncekinden farklı; asıl sorulması gereken soru, çağdaş kurmacanın bu değişikliklere nasıl uyarlanacağıdır; çünkü eninde sonunda uyarlanacaktır.
Ben Buradan Okuyorum
Ben Buradan OkuyorumTim Parks · Metis Yayıncılık · 2016200 okunma
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.