Hayat bana en çok da sessizce ağlamayı sonrasında da mutluymuş gibi gülmeyi öğretti. Ne acıdır ki hayatın aldatıcı yönü kulakların aslında hiç bir işlevinin olmadığını, gerçeği yansıtmadığını ve duyulanın yanılgısının farkında olunamayacağı yetmezmiş gibi insanlara olan güveni de tıpkı sözlerin havada kayboluşu gibi götürüyor... Yavaş yavaş bir çöküş başlıyor önce zihinde ve beraberinde bedende. Zihnin çöküşü umudu yitirişi ve bedenin çöküşü de hastalıkların pençesinde ölümü bekliyor. Kimi bunu fark etmeye başladı mı mücadele azmi başlar, artık kendine odaklanır. Kimiyse bırakır olacak olan olsun der. Çünkü mücadelesini yitirmiş bir ruh görünmez iplerle hayattaki yerinden çekilir ve karanlık bir umutsuzluğa hapsolmuş bulur kendini. Bende bir ara öyleydim şimdi diyorum ki Güler aldığın her bir nefes yarınına umut, karınca misali olsa da hayatına ve hayatlara bir değer, bir umut, bir ışıltı olabilmek ya da ne bileyim çevreye olsun, bitkilere, hayvanlara büyük bir izin olmayacak olsa bile bir katkın olsun.. ve inanın ki bu Allah'ın rızasını gözeterek olunca enfes bir yaşam enerjisi dolduruyor içimi. Dilerim ki bu inanç beni ve bizleri ayakta tutmaya devam eder ve hayat daha da yaşanılır bir hale gelir. Sevgilerimle
'Fotoğraf hakikattir, sanat olamaz."
Çağa, olaylara, tarihe tanıklığın belgeleri olan fotoğrafları sadece eğlence unsuru olarak görmemek gerek. Fotoğrafların hem tarih hem sosyoloji hem de halk bilim açısından önemli veriler içerdiği gerçeği unutulmamalı; onlara bu açıdan da bakılıp kıymet verilmeli. Fotoğraf hakikattir, sanat olamaz. Ara Güler
Reklam
Oğuz Atay ve canım planları
302 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1. ÖZET 1970-77 yılları arasında yazdığı roman taslaklarını, kısa ve uzun vadeli gelecek planlarını, yazarlar ve edebiyat hakkında yazılarını ve ölmeye yakın yalnızlıklarını ve hastanede geçirdiği
Günlük
GünlükOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20206,6bin okunma
Yeni güne
✍️Ara Güler çok güzel özetlemiş; “Rastgele çekilen fotoğraflar daha güzel çıkar, tesadüfen tanışılan insanlarla daha mutlu oluruz... Kıyıda köşede uyuyakalmak uykunun en keyiflisidir... Plansız hadi denilerek yapılan aktiviteler daha eğlencelidir. Her şeyin ‘kendiliğinden’ olanı güzel...”
Ara Güler
Ara Güler
194 syf.
·
Puan vermedi
"İstanbul’un adı Dersaadet iken, yani “mutluluk mekânı” imiş gibi yaklaşık anlam verilmiş bir yer iken, sur kapılarında “fizyonomist”ler görev yaparmış. İstanbul’a girerken, öyle pasaportmuş vize imiş gibi, doküman aranmazmış... Aranmazmış ama, fizyonomistler öyle adamlarmış ki, İstanbul Şehri surlarından içeri girmeye niyetlenen adamın ne mal olduğunu, bir bakışta anlarlarmış. Örneğin öyle birisi gelirmiş ki, üstü-başı, konuşması pek düzgün olduğu halde, suriçine bırakılmazmış. Çünkü fizyonomistler adamın “it suratlı” olduğunu hemen görür, kesinlikle içeri sokmazlarmış. Ama buna karşılık şapşal davranışlı birisine: “Ebleh ama, sağlam yapılı adam. İşe yarar” diye izin verirlermiş.
Aydın Boysan
Aydın Boysan
Konuşma, yazım dilide nüktedan bır ysnı var, buda konuys dikkate Deger kılıyor "Aydın Boysan, İstanbul üzerine birbirinden keyifli kitaplar yazan bir isim. Son kitabı Nereye Gitti İstanbul, 1950’de bir milyonken yarım yüzyıl içinde on beş milyonluk bir megakente dönüşen İstanbul’u Aydın Boysan’ın her zamanki mizah duygusu ve kendine özgü renkli üslubuyla okumak isteyenlere… Kitaba; Ara Güler, Selahattin Giz ve Aydın Boysan’ın eski İstanbul fotoğrafları eşlik ediyor." Türk mimar ve gazeteci. Öğretmen Nevreste Boysan ile Fındıklılı Laz kökenli muhasebeci Esat Boysan'ın çocuğu olarak dünyaya geldi. 1939 yılında Pertevniyal Lisesini, 1945'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi. Yasanmışlığın verdiği o gerıde kalan anlatın yansımasını
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?
Bir dönm benımde yaşama sansımın olduğu Şehr-i İstanbul'a çokca sevgilerimi gönderiyorum
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?Aydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2012146 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.