Benim olsundu bu şiir... :)
RÜZGAR DA VARDI İpin bir ucunu dala bağladı, Kadın, taze, düşleri ve çamaşır, Öteki ucu bıraktı boşluğa, Rüzgar vardı hafiften, sallanır Durur çarşaf, umut, emek, bezginlik, Nice yoksunluk, nice oynaş dilek Kadın astı ipe bunları bir bir, Kayıp gitti öteki uçtan bulutlara.
"Gül Yetiştiren Adam'dı o. Hastalar ve Işıklar ile Denize Açılan Kapı'da, Toz ve Hışırtı içindeki Kör Pencereler'den bakıp Kuyu'ya düştüğü zamanlarda bile Ansızın Yola Çıkmak dürtüsüyle Çözülme gösterip Çarpılmışlar'a dönenlere inat Çok Sesli Bir Ölüm'ü seslendirdi. Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler ve teşebbüslerde bulundu defalarca. Yine Müslümanca Yaşamak üstüne fikirler üretti durdu. Kafa Karıştıran Kelimeler'den müteşekkil Yaşadığımız Günler'e inat Ben ve Hayat ve Ölüm sac ayağında İpin Ucu'na sıkı, sımsıkı tutundu. Acemi Yolcu ile Eşikte Duran İnsan için Yeniden İnanmak temalı Yüzler'ce İmge Gerçeklik ortaya koydu. Yeni Dünya Düzeninin Sefaletini bahane ederek Aşkın Diyalektiği'ne akıl sır erdiremeyen kalbi karışıklar için İki Dünya Arasında haklı ve geçerli Düşünsel Duruş sergiledi. Kimi Çapraz İlişkiler kimi Kent İlişkileri fırsat bilip Ruhun Malzemeleri'ni yadsıyan dahası Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı sorusuyla Köpekçe Düşünceler devşirenler için Red Yazıları kaleme aldı. Tüm bu çabaları onu bir Bir Gülistan Mimarı olarak adlandırmamızı zorunlu kıldı..."
Reklam
Başlangıçta silik gölgelerden ibaretti her şey. Hafıza çünkü, böyle çalışıyor. Evvela bir ip geçiyor insanın eline. İpin ucu. Bütüne ulaşmak için, asılıp yavaş yavaş çekmek gerekiyor. Çözülen bir yumaktan ziyade, giyinmekten yıpranmış eski bir hırkayı sökmeye benziyor hatırlamak.
Sayfa 16 - Hep Kitap
"Başlangıçta silik gölgelerden ibaretti her şey. Hafıza çünkü, böyle çalışıyor. Evvela bir ip geçiyor insanın eline. İpin ucu. Bütüne ulaşmak için, asılıp yavaş yavaş çekmek gerekiyor. Çözülen bir yumaktan ziyade, giyilmekten yıpranmış eski bir hırkayı sökmeye benziyor hatırlamak. Her an olmadık bir noktada düğümlenebilir ip. Kopabilir oradan. Ve bir kere koparsa, bağlansa da aynı olmaz artık. İrtibat şart, rabıta mühim, ihtimam esas. Usul usul, usulünce çözmek icap ediyor. Her bir ilmeği sabırla açmak."
Başlangıçta silik gölgelerden ibaretti her şey. Hafıza çünkü, böyle çalışıyor. Evvela bir ip geçiyor insanın eline. İpin ucu. Bütüne ulaşmak için, asılıp yavaş yavaş çekmek gerekiyor. Çözülen bir yumaktan ziyade, giyilmekten yıpranmış eski bir hırkayı sökmeye benziyor hatırlamak. Her an olmadık bir noktada düğümlenebilir ip. Kopabilir oradan. Ve bir kere koparsa, bağlansa da aynı olmaz artık. İrtibat şart, rabıta mühim, ihtimam esas. Usul usul, usulünce çözmek icap ediyor. Her bir ilmeği sabırla açmak.
Yine onun salonu. Buna bir son verip benden kurtulmak için ne kadar vereceğini merak ediyordum. Bir dolabın üzerine bırakılmış küçük bir çantanın içinde para arıyordu. Buruşturulan kâğıt paraların çıkardıkları gür hışırtıyı duyuyordum. O ne saniyeler! Koca kentte artık bu sesten başka hiçbir şey yoktu. Ancak hâlâ o kadar mahcuptum ki, nedendir
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.