- ÇEÇENLERİN SON İKİ ASIRLIK İSTİKLAL MÜCADELESİ TARİHİ - 1783- Çeçenlerin Çarlık Rusya'sı işgaline karşı başlattığı savaş Kuzey Kafkasya'ya yayıldı. 1780'lerin başında başlayan savaşta cihadın liderliğini Şeyh Mansur yürütüyordu. Rus istilacılar katliam yaptılar. 1791'de tutukladıkları Şeyh Mansur’u 1794 yılında Slisselaürg
Günaydın ve Geçmiş Olsun..Hoş Geldin Aramıza..Saftiriğim ayy Levinciğim..
Levin üç aydır evliydi. Mutluydu, ama hiç de beklediği gibi değildi. Her adımda önceki hayallerinde bir hayal kırıklığı ve yeni beklenmedik, büyüleyici bir güç buluyordu. Levin mutluydu, ama aile hayatına girdikten sonra her adımda bunun hayal ettiği şey olmadığını görüyordu. Her adımda gölde bir sandalın süzüle süzüle, mutlu bir şekilde gidişine
Reklam
Kaplan doğası itibarıyla, yazgısından dolayı, kan dökmek için sadece tek bir şeye ihtiyaç duyar, koku alma duyusu onu avının yakınlarında olduğu konusunda uyarır. Hemen bu ava doğru hamle yapıp üzerine atlar ve onu parçalar. İçgüdüsüne itaat eder. Ama insan tam tersine kandan tiksinir; onu katil olmaktan tiksindiren toplumsal yasalar doğal yasalardır.
Sayfa 180 - İş kültür yayınlarıKitabı okudu
1. Ağırlıkla, kiloyla, sayıyla sağlık olmaz. Kilonuzdan önce sağlığınızı ve yeme alışkanlıklarınızı düşünün. 2. Tabiatta bizim tükettiğimiz şekliyle mevcut olmayan her besin maddesi, tüketilmesi halinde belli bir “metabolik bedelle” tüketilir, bunu unutmayın. 3. Bedeniniz biliyor! Yemek yedikten sonra bedeninizi dinleme alışkanlığı geliştirin.
Baudrillard için postmodern düşünce, bundan böyle anlamdan ve hakikatten yoksun, teorilerin boşlukta gezinip kendilerini tükettiği, olanaklı tanımların olmadığı, her şeyin olup bittiği, tüm olanaklılıkların uç noktasına varıldığı, her şeyin kaynayarak ve içe çökerek infilak ettiği nihilistik bir evreni anlatır. Edebiyatta, siyasette, sanatta, felsefede vs. olanaklı biçimler ve işlevler tüketilmiştir. Kusursuzlaştırma her şeyin sonunu getirmiştir. Bu nedenle Baudrillard, her şeyin bitip tükendiği, aynının kusursuz ve sonsuz tekrarlarına mahkum olduğumuz, geleceği olmayan bir gelecekle, tam bir yok oluşla karşı karşıya olduğumuzu düşünür. Yapabileceğimiz tek şey kırıntılarla oynamak, yani üretilmiş ve tüketilmiş olanları yeniden birleştirmektir. Bununla birlikte Baudrillard, sanılanın ve iddia edilenin aksine, belli belirsiz bir umut da taşımaktadır. Çünkü postmodernizm, insanların bir zamanlar neşeyle yıktıkları ve şimdi ayakta kalabilmek için üzüntü içinde yeniden inşa etmeye çalıştıkları her şeyi, geçmiş kültürleri, sırları vs. geri getirme eğilimindedir. Bu, gerçekleşir mi bilinmez. Ancak Baudrillard, kendi yaklaşımını dile getirdiği Anahtar Sözcükler’in son pasajında, birçok postmodernistte tanıklık ettiğimiz, belirsizlikle hemhal olarak özgürleşme ve insanın onurunu kurtarma kaygısını açığa vurmaktadır ki, bu son derece olumlu bir yaklaşımdır.
Sayfa 110Kitabı okudu
tek parti, tek tarih hükmü, tek ilerleme çizgisi, insan olmanın tek yolu, tek (bilimsel) ideoloji, tek doğru anlam, tek doğru felsefe. Bütün bu bağlamlarda ‘bir ve tek ibaresi’ bir ve tek mesaj taşıyor: bazıları için iktidarı tekellerinde bulundurma hakkı ve ötekiler için tam itaat yükümlülüğü.” Oysa bir metnin sonsuz sayıda anlaşılabileceğine ve yorumlanabileceğine inanan insanlar müzakereye açık hale gelirler ve birbirlerini öldürme gereği duymazlar. Sırf özgürlük, sorumluluk ve farklılık gerekçesiyle Bauman, tıpkı Lyotard gibi, evrensellik peşinde koşan Aydınlanmacı Habermas’ı şiddetle eleştirir ve evrensel uzlaşım ve konsensüsü, özgürlük ve farklılığın son nefeslerini verdikleri mezarlık olarak niteler.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.