Gözlerinin derininde duran ışık... Alnındaki aydınlık... Gözlerinin akında duran kırmızılık... O olmalıydı. İsmi göklerde Ahmed, yerde Mahmud, dillerde Faraklit olan... Tevrata, Zebura, İncile dizili izler. Zerdüştün bin yıllık ateşini söndüren müjde o muydu? Kisra'nın on dört burcunu birden çatlatan, Kabe'deki putları yerle bir eden sır... Save'yi yok eden aydınlık? Ebva'da can veren Anne'ye son anında şiirler okutan? O muydu karşısında nurdan bir ışık seli gibi duran? Çağların yüreğinde saklı duran hazine, kendinden haberdar mıydı? Yıllar yılı hep beklenen ama ulaşılmayan... Bahar içinde baharlar, huzur içinde hazlar solukluyor Hatice.