~ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ~
TBMM ve Mustafa Kemal Paşa'nın yönetimindeki Türk ordularının zaferi önce Mudanya Mütarekesi'ni sonra da uluslararası bir anlaşmayla Lozan Barış Antlaşması'nı getirdi(24 Temmuz 1923). TBMM, padişahlığın kaldırılmasına karar verdiğinde (1 Kasım 1922) düşman gemileriyle kaçan padişahın yerine ulusun seçtiği bir yönetim biçimi gerekiyordu. Yapılan yasal düzenlemelerin sonucunda 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. İlk Cumhurbaşkanı olarak da Mustafa Kemal Paşa seçildi. Yurdun bütünlüğünü savaşla sağladıktan sonra, ulusun ilerlemesi için çağdaş düzenlemeler gerektiğine inanan Mustafa Kemal, yazı sisteminden hukuk sistemine kadar eskiyen pek çok kurumu yenileme çalışmalarına katıldı. Atatürk Devrimleri (Atatürk İnkılapları) denilen bu çalışmalar Türkiye Cumhuriyeti'ne uluslararası saygınlık kazandırdı. Zor bir savaştan çıkmış Türk milletine de yeni atılımlar yapma gücü verdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni başkenti Ankara, bilim çalışmalarının da odağı durumuna geldi. Mustafa Kemal Paşa, her seçimde yeniden Cumhurbaşkanı seçilerek , 15 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı. 1934'te kabul edilen Soyadı Yasası'ndan ayrı bir yasayla TBMM ona "Türklerin Atası" anlamına gelen ATATÜRK soyadını verdi.
Sayfa 176Kitabı okudu
Türk Ansiklopedisi yapalım diyorlar. 1940'larda başlayan bir iş 1983'te tamamlanabiliyor. Bu da ülkedeki potansiyelin ne kadar zayıf olduğunun, Atatürk'ten sonra işlerin nasıl yavaşladığının en açık işaretidir. Halbuki onun yaşamında hazırlanan ve tarihte tamamlanabilen ilk Türk Ansiklopedisi olan on ciltlik Hayat Ansiklopedisi'nin yayını 1932'de başlatılıp 1936'da bitirilmiştir!
Reklam
Manastır{Bitola}: Arnavutluk'un anahtarı
Şemseddin Sâmî’nin, devrinin Brockhaus ansiklopedisi sayılabilecek olan büyük tarihi-topografik sözlüğü 19. yüzyıl sonları için net sayılar içerir: 31.347 nüfus, 24 camii, 5 kilise, 9 sinagog, 9 medrese, bir Protestan misyon okulu, 2 büyük garnizon, 1 askeri hastane, 2.482 dükkân. Epirli bir Arnavut olan Sâmî, şehrin “Arnavutluk’un anahtarını
"Voltaire'lerin piyesleri, filozofi yazıları, hattâ Rasine'lerin, Kornelle'lerin vatanperverane piyesleri ve nihayet Rousseau'ların hattâ Montesquieu'lerin eserleri ve Fransız ansiklopedisi, İhtilâlin düşününü (fikriyatını) hazırlamaya yardım etmiş olduklarını kim inkâr edebilir?"
Atatürk'ün imzası ile Buhari okutmaları
21 Nisan 1920'de Hey'et-i Temsiliyye adına Mustafa Kemal imzasıyla 61. fırka kumandanı Refet Bey'e çekilen telgrafta, "Bi-mennihi'l-kerim Nisan'ın 23. Cuma günü cuma namazını müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi küşad edilecektir" dendikten sonra, "yevm-i mezkürun te'yid-i kudsiyyeti için bugünden itibaren merkez-i vilayette vali beyefendi hazretlerinin tertibiyle hatim ve Buhari-i Şerif tilavetine bed' olunacağı mukaddes ve mecruh vatanımızın her köşesinde aynı suretle bugünden itibaren Buhari ve hatemat-i şerife kıraatine şürû edileceği" bildirilmekteydi (Gazi Mustafa Kemal, s. 272-273).
Soru 47 : Atatürk, devlet eliyle din eğitimi konusunda ne düşü-nüyordu? «Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, ya bir milleti esaret ve sefalete terkeder. «Efendiler; eğitim kelimesi yalnız olarak kullanıldığı zaman herkes buna kendi dilediği bir anlamı verir. Uzun uzadıya açıklamaya girişilirse eğitimin hedeflerinin, maksatlarının çeşit çeşit olduğu görülür. Meselâ dinî eğitim, millî eğitim, milletlerarası eğitim... Bütün bu eğitimlerin he-def ve gayeleri başka başkadır. Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriye-tinin yeni nesle vereceği eğitimin milli eğitim olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra diğerleri üzerinde durmayacağım. Yalnız işaret ettiğim manayı kısa bir misalle izah edeceğim. Efendiler; yeryüzünde üç yüz milyonu aşkın İslâm vardır. Bun-lar ana, baba, hoca eğitimiyle, eğitim ve ahlâk almaktadırlar. Fakat maa-lesef gerçek olan şudur ki, bütün bu milyonlarca insan kütleleri şunun veya bunun esaret ve zillet zincirleri altındadır. Aldıkları manevî eğitim ve ahlâk onlara bu esaret zincirlerini kırabilecek insanlık meziyetini vermemiştir, veremiyor. Çünkü terbiyelerinin hedefi milli değildir.» (22 Eylül 1924, SD, II, s. 198). *«Atatürk'ün bu düşünceleri istikametinde ya-pılan çalışmaların bir neticesi olarak medreselerin kaldırılmasından biraz sonra açılmış olan İmam ve Hatip Mektepleri kapatıldığı gibi ilk, ortaokul-larla liselerin programlarında mevcut din dersleri de çıkarıldı.» (İslâm Ansiklopedisi, 10. cüz, s. 780)+
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.