DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
İlericilik, batılılaşma olarak bağımsızlık savaşı çıkmadan önce de Mustafa Kemal nesli düşünürleri ve aydın gençleri tarafından tartışılmıştır. Batılılaşma, laikleşme ilkeleri, o zamanlar doktor Abdullah Cevdet, Celal Nuri gibi düşünürler tarafından kuvvetle ortaya atılmış bulunuyordu.
Reklam
Arap isyanı denilen olayın iç yüzü
O günlerin yakın tanığı Feridun Kandemir, Bedevi/urban isyanını şöyle değerlendirir: "Araplar istiklâl mi istiyorlardı? Hayır, Araplar bütün harp boyunca Türklerle omuz omuza Çanakkale'den itibaren her cephede savaştılar. Hatta İstiklâl Savaşı'mızda Aydın cephesinde, Mehmetçiklerle yan yana Yunanlılarla boğuşarak, canlarını veren Araplar vardı. Ve ilk Cihan Harbi'nde, Araplarla meskün hiçbir yerde, ne Irak, ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne Filistin'de Türklere isyan eden tek bir Arap görülmedi. Mekke, Tâif, Cidde gibi şehir ve kasabalardaki Araplar, isyana katılmadıkları gibi Şerif Hüseyin de zaten bunlardan asker almayı dahi düşünmemişti... İsyan eden, sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa idi.
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
314 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.