ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
Reklam
“Sultan Mehmed-i Râbi” ve “Avcı Mehmed” olarak da bilinir, Sultan İbrahim'in oğludur. (...) 6,5 yaşında tahta çıkmış, saltanatının kırkıncı yılında hal' edilmiştir. Ava düşkünlüğüyle ünlenen IV. Mehmed, padişahlığının yaklaşık 25 yılını İstanbul dışında, çoğunca da Edirne'de geçirdiğinden hükümet işleri de Edirne'de
Sayfa 299 - 19- Sultan IV. MehmedKitabı okudu
Hasib Efendi'nin Cumhuriyet Devri Anıları
Şimdi kendi kendime düşünüyorum: Tarihte bizim kadar kendi kültür değerlerine, güzel sanatlarına düşmanca duygularla yüklü diplomalı cahiller yetiştiren bir başka devlet var mıdır acaba, diyorum. Hasib Efendi'yi dinledikten sonra siz de kendi kendinize bu soruyu soracaksınız. Söz şimdi onundur artık: “...O, 1925'li, 1930'lu
Sayfa 224 - Hasib YılanlıoğluKitabı okudu
23 NİSAN KÜVAYI MİLLİYE RUHU Bundan tam 36 yıl evvel, Anadolu’nun kara bağrında Ankara'da Kuvayı Milliyeciler toplanmışlardı. Altı asır, üç kıt’ada dimdik duran ve yedi denize hükmeden Osmanlı İmparatorluğu çökmüş, dağılmış, vatan paramparça, millet şerha şerha yaralıydı... İmanımızdan, vicdanımızdan, kalbimizden başka her yerimiz, her
Bir yandan gazete yayımlanırken diğer yandan da mahkemeler sürmektedir. Bu sıralarda Markopaşa aleyhine gösteriler de yapılmaya başlanmıştır. Dönemin diğer gazetelerinde, satıcılardan aldıkları Markopaşa'ları yırtan yurttaşlardan söz edilmektedir. Eskişehir'de Markopaşa'yı getiren Toros Ekspresi'ne saldırı girişimi olur (Cumhuriyet ile Ulus,
Reklam
Tarihi unutma
(Aşağıda okuyacağınız tarihçe, 30 Ağustos zaferinin ilk yıl dönümünde Falih Rıfkı Atay tarafından “Akşam” gazetesinde yazılmıştır. 24 Ağustos 30 Ağustos’a kadar geçen bir hafta içinde Türklük kaderinin nasıl baş döndürücü bir hızla döndüğünü gösteren bu tarihçeyi o günleri görmemiş olanlar için tekrarlayalım. [Yayıncının notu]) 24 Ağustos-
Türk-Yunan savaşının son çarpışmaları 18 Ağustos 1922'de başlamış, bu hafta içinde Bursa bölgesinde ve Menderes vadisinde küçük çarpışmalar olmuştu. Turk ordusunu Mustafa Kemal Paşa kumanda ediyor ve yardımcısı da İsmet Paşaydı. Çarpışmalar aralıksız 3 hafta sürmüştü. Türklerin önderi sık sık savaş alanının ortasındaydı. Bir seferinde de ciddi şekilde yaralanmıştı. Derken bir saldırı-savunma hareketiyle İsmet Paşa, 26 Ağustosta Afyonkarahisar'daki yunan cephesinin ortasına yüklenmişti. Şiddetli bir çarpışmadan sonra yunan cephesi kırılmış ve Yunan ordusu acele ile geri çekilmeye başlamıştı. Yunanlıları takip eden Türkler., ayın 29'una kadar kırk kilometre, 8 günde ise 250 km yol katetmişlerdi. Ayın 29 ve 30. günleri Dumlupınar'da ikinci bir çarpışma olmuş ve Yunanlılar savaş alanını bırakıp kaçmışlardı. 2 Eylülde Türk süvarileri Uşak'a ve Yunan karargahına dalmış ,General Trikopis ve bütün kurmayları esir etmişti. Bu olaydan sonra Yunan ordusu çökmüş, moral ve dayanma gücü tamamen yok olmuştu...