Babam cepheden koltuk değnekleriyle dönüyor: Bu dönüş, bir sevinç falan getirmiyor. Çünkü babam, bir anlam veremediğim çok fazla acıdan dolayı asabi. Annem bizi aç bırakmamak için günlük savaşına başlıyor. Bu yoksulluk, soframızı ve binlerce başka sofrayı kemiriyor. Gazeteler ona enflasyon diyorlar. Anlamadığımız ama bizi korkutan bir hastalığın veya bir kabusun adı bu enflasyon.
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Reklam
Çağdaş Kadın İçin Yapacaklarını Sabiha Gökçen de Denedi
(Sabiha Gökçen Anlatıyor) Atatürk Türk kadınının her alanda muvaffak olacağına inanıyor, onun savaş sırasında erkeği ile nasıl birlikte cepheden cepheye koştuğunu tekrarlayarak asker olabileceği düşüncesini de belli etmeye çalışıyordu.
Sayfa 58 - 2. Bölüm - Hatıralarla Atatürk ve KadınKitabı okudu
Zafer Odası (Afyonkarahisar)
26 Ağustos Taaruz ‘undan sonra Afyona girdiğim vakit, bu odada kalmıştım. Erkanıharp Reisi Fevzi Paşa ve Garp Cephesi kumandanı İsmet Paşa da, bu yan odada idiler. 29-30 Ağustos gecesi biraz istirahate çekildiğimiz vakit, cepheden raporlar birbiri ardına gelmekte idi. Son vaziyeti, gelen raporlara göre harita üzerinde tespit eden Harekat Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Tevfik Bey odama geldiği zaman derhal kararımı vermiştim. Bizzat ön cepheye, ateş hattına gidecek ve oradan doğrudan doğruya kuşatma ve imha muharebesi için emirler verecektim. işte bu karar üzerine Erkanıharp Reisini yanına alarak, gece yarısı Batı’ya doğru hareket ettim ve muharebeyi ön hatlardan idare ettim.
Sayfa 173Kitabı okudu
Atsız'a Mektuplar.
M. Hayati Özkaya Eylül, miladi takvime göre yılın dokuzuncu ayı… Arapça eylül, Süryanice aylûl (üzüm) anlamındaki aylûl’dan yani Üzüm Ayı’ndan gelmektedir. Aynı zamanda eylül ayı Anadolu coğrafyasında binlerce yıllık bir geleneğin, bağbozumunun başlangıcıdır. Bağbozumu tarımda hasadın, bereketin adı olarak bilinir. 1980 öncesini yaşayanlar