"Ve bilgin olsun, geçmişinin hassas bir konu olduğunu söyleyebilirim, bu yüzden orada da herhangi bir bilgi için baskı yapmak istemiyorum. Şu anda kim olduğunu öğrenmek hoşuma gidiyor," diye ekliyor ve aynı anda hem gülümsememe hem de yüzümü buruşturmama neden oluyor. Öldüğünü sandığım parçalarımı geri getiriyor, ruhumu küllerinden diriltiyor. Ama içimde gizlenen, içimdeki canavarı saklayan tüm gölgeler...
Dünyanın oyuncaklarından kurtulup gönül iklimine girenler için ölüm, hakiki hayatın doğum noktasıdır. Ölüm, gölgeler aleminden asli aleme bir intikaldir.
Reklam
Acaba bir gün metafizik olguların, ruhtaki bu kendinden geçme halinde ve uykuyla uyanıklık arasında beliren gölgeler yansımasının sırrı anlaşılacak mı?
Sayfa 15 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Gün Doğuyor
Dili çözülüyor gecelerine. Gölgeler kaçışıyor derine Alıp sihrini bilmecelerin: Gün doğuyor şehrin üzerine. Korkarak şeklalıyor bacalar, Gün doğuyor şehrin üzerine; Dalıyorlar günün gözlerine Gözleri uykulu atmacalar. Sallayarak dallarını kavak Yükseliyor her günkü yerine, Gün doğuyor şehrin üzerine Mavi bir ışıkla ağararak. Gün doğuyor şehrin üzerine, Renk hacimle doluyor her yer. Bakıyor dağınık yüzlü evler Hala yanan sokak fenerine. Toprak kımıldıyor yavaş yavaş, Gün doğuyor şehrin üzerine, Bembeyaz gece çiçeklerine Sabahla düşüyor bir damla yas. Ve bir deniz hücumu halinde Gün doğuyor şehrin üzerine.
ODAMDA
Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi. Bir ışık oyunu var tavanda Gölgeler seslerle birleşiyor Ve bir karga beynimi deşiyor
İnsan seçimini yapmakta özgürdür. Ama bu, sınırlı bir özgürlüktür. İnsanı yönlendiren olumlu ve olumsuz pek çok koşul vardır. Ruhsal yapısı, içine doğmuş olduğu özgül toplum, ailesi, öğretmenleri, tanıştığı ve seçtiği arkadaşlar gibi. İnsanın ödevi, özgürlüğünün sınırını genişletmek, ölüme neden olana karşı, yaşama neden olan koşulları güçlendirmektir. Burada sözü edilen yaşam ve ölüm, dirimbilimsel (biyolojik) durumlar olmayıp dünya ile ilgili varoluş durumlarıdır. Yaşam, sürekli değişme, sürekli doğum; ölüm ise büyümenin, kemikleşmenin ve yinelenmenin durması demektir. İnsanların çoğunun mutsuz yazgısı bu konuda bir seçim yapamamalarıdır. Onlar için yaşam bir yük, amaçsız bir girişim olup iş de gölgeler ülkesinde varolma işkencesinden insanı koruma aracıdır. Yaşamın ve tarihin, bireyin yaşamına anlam veren ya da acılarını haklı gösteren son (ultimate) bir anlamları olduğuna inanıyorum.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.