GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Küçük flörtleri dışında, aşkı yaşamamıştı hünez. Aşkı hiç tatmamıştı ve tatmayacaktı bu gidişle. Ne çabuk geçiyordu zaman. Çocukluk, gençlik, okul yılları, sorumsuz, sorunsuz günler ne çabuk geçiveriyordu.
Türk çocuğu Şirin Baba'yı, Noel Baba'yı bilirken kendi öz değeri olan Dede Korkut'tan habersizdir. Kendi öz değerlerinden mahrum büyüyen çocukların gençlik yılları da aynı doğrultuda devam etmektedir.
Oysa, onun önünde, tersine, basit ve sıradan bir yaşam, cimrice verilmiş bir armağan gibi, yılları parmakla sayılabilecek ve insan tanıyana kadar eriyip gidecek küçücük insani bir gençlik vardı.
"Pek çok kişi gençlik yıllarının en iyi yılları olduğunu düşünür, ama bu büyük ihtimalle yanlıştır. Gençlik yılları en zor yıllardır, çünkü insan disipline en uç düzeyde tabi olur, nadiren dost edinebilir, hatta özgürlüğü daha da az tadar."