Açıkçası aşk hakkında atıp tutan erkeklerden daha itici bulduğum pek az şey vardır şu hayatta, yine de görmezden gelmek imkânsızdı: Gerçek ya da kurgu, bütün hayat aşk denen yalan çevresinde dönüyordu sanki. Üstelik tecrübe gösteriyordu ki, bu zıkkım, mutluluktan ziyade bir felaket müjdecisiydi. Peki neden herkes onun peşindeydi? Ya da öyle miydi hakikaten?
Hayat, talimlere benzemiyor albayım. Gerçek mermiler, insanı yaralıyor.
Sayfa 286 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Gerçek hayat katlanamayacağım kadar zorlaştığında kitaplara sığınırım
"Ama işte acı ne kadar büyük de olsa hayat devam ediyordu. Hiçbir acı sonsuza kadar aynı şiddette kalmıyordu."
"Hayat işte, bazen beklenmedik şeyler oluyor."
"Deniz kenarında biraz yürümek bu kafa karışıklığını toparlamaya iyi gelirdi. Ama olmadı. İnsanın nereye giderse gitsin, kafasının içindeki seslerden kurtulamadığını ondan iyi bilen kimse yoktu."
"Aşk, hiç beklenmedik bir anda geliveren, sadece birkaç dakikada tüm ruhunuzu ele geçiren beklenmedik bir misafirdir."
"Ama hiçbir mutlu son hayal kurmadan gerçek olmaz ki!"
"Gerçek hayat kaostan ibaretti fakat hayal dünyasının kendi içinde ürkütücü bir tutarlılığı vardı."
Sayfa 229
Bir ömür boyu süren aşk yeryüzü yasasının ölümcül bir istisnasıdır; bütün çiçekler solar, büyük sevinçlerin ardından, olur da bir yarınları varsa, kötü bir gün gelir. Gerçek hayat kaygılarla doludur; taraçanın altına sokularak güneşten yoksun kalan, bu yüzden de sapının üzerinde yemyeşil duran şu ısırgan buna örnektir.
Sayfa 97Kitabı okuyor
