Manisa'da yaklaşık 2 yıl kalan Hoca Sadettin Efendi'den çok sıkı bir eğitim alan Şehzade Murat, kısa ama oldukça verimli geçen eğitim sürecinde hocasına çok alışır ve padişah olduktan sonra da kendisini yanından ayırmaz. * III. Murat
Sayfa 114 - Babıâli Kültür Yayıncılığı – Hoca Sadettin EfendiKitabı okudu
Osmanlılar, Akkoyunlular ve Trabzon Meselesi
Artık Osmanlılarla sınır komşusu olan ve doğuda bulunan tüm düşmanlarını mağlup eden Hasan Bey, bundan sonra güçlü düşmanları Osmanlılarla siyasi mücadeleye başlayacaktır. Bu durumu Osmanlı tarihçisi Hoca Saadettin Efendi, Tacü’t Tevarih’te şöyle anlatmaktadır. “Bayındırlık Beyi Karayülük Osman Bey’in torunu olan Uzun Hasan Bey, İran ve Turan hanlarını, şahlarını yenilgiye uğratmış bir kimse olmakla düşmanlarına aman vermeyen Sultanın gücünü yanlış değerlendirmeye başlamış, ben ve sen demeğe kalkışarak başına buyruk olmak sevdasıyla kanatlarını çırpmaya ve düşmanlık gösterisinde bulunmaya girişmişti.”332 332: Hoca Saadettin Efendi (hazırlayan: İsmet PARMAKSIZOĞLU), Tacü’t Tevarih, Ankara 1992, C.III, s. 46. Hoca Sadettin, bu eserinde Osmanlı askerinden Rum askeri ve övücü olarak bahsederken, Akkoyunlu askerinden Türkmen/Türk olarak ve küçümseyici bahsetmektedir. Fatih’i övüp, Uzun Hasan’ı aşağılamaktadır.
Sayfa 103 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu
Reklam
Mesela Yavuz Sultan Selim o gece rüya görmeyene 'Sen insan değil misin, nasıl rüya görmezsin?' diye çıkışırmış Hoca Sadettin Efendi'nin dediğine göre.
Her dönem, her yerde nankörler mevcut!
Türk yurdunda, Türk’ün ekmeğini yiyerek, Türklüğünü bilmeyen Türk sultanın'ın sarayında küpünü doldurarak yaşayan, ama Türk’e hakaret etmekten geri kalmayan nankör soysuzlardan biri de Hoca Sadettin Efendi denilen aşağılıktır. “Etrak-ı bî idrak ” (Aptal Türk!) lafının mucidi de bu kişidir. Tacüt-Tevarih adlı eseri baştan sonra Türklere ve Türkmene hakaretle doludur. “Hilebaz Türk”, “akılsız Türk”, “aptal Türk”, “kudurmuşkurt”, “aşağılık türediler”, “sırtlan”, “anlayışsız kaltaban ”, “nâpak Türkman ” onun kullandığı sıradan hakaret kelimeleridir.
Sayfa 289 - Selenge Yayınları
DARÜLFUNÜNUN KARA, DAHA DOĞRU BİR TABİRLE YÜZ KIZARTACAK LİSTESİ    Darülfünunun ıslahatının zamanı yaklaştıkça darülfünunun müderrisleri ve muallimleri arasında gittikçe artan telaş ve dedikoduları yakından seyretmek, ibretle bakılacak bir levhadır. Memleketin ilim ve irfan ordusunun bu başı bozuk erkânı harpları yeni yapılacak Darülfunünun
Başka kaynaklarda mektuptaki hakaret daha büyük:
Gerek Feridun Bek'in ve gerekse Hoca Sadettin Efendi'nin münşeatinda yer alan cevabı mektubta şu satırlar vardır. "Ey ihtiyar köpek, tekfurdan daha şiddetli kafirsin. Mektubunda bizi korkutmak ve hile ile kandırmak istemişsin. Osmanlı sultanlarını, Acem padişahlarına benzetme. Osmanlı askerleri de, ne Kıpçak ülkesi Tatarı gibi sıradan insanlar, ne de Hint toplulukları gibi başıboş, sere serpe avare kalabalıklardır. Osmanlı askerleri, Irak ve Horasani askerleri gibi hamiyetsiz ve perişan olmayacak kadar onurlu askerlerdir." Bazı farklı kaynaklarda ise "ihtiyar köpek" yerine "ey kudurmuş köpek!" ifadesi geçmektedir ki, Feridun Bek'in münşeâtında bu şekildedir. Keza yine Feridun Bekin münşeâtinda Kara Yusuf'un Timur'un Azerbaycan taraflarında gerçekleştirdigi saldırılardan söz ederek, dikkatli olması konusunda uyarıda bulunmak amacıyla Bayezid'e gönderdiği mektubun cevabında Osmanlı sultanının "bu kudurmuş köpek!" ifadesini tekrar ettiği görülmektedir.
Sayfa 341 - Selenge Yayınları
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.