" İstenildiği gibi olan ya da olmayan şeylere üzülmekle o kadar zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır. Sadece yaşa ve bırak olsun gitsin. "
Sileceklerin kederli müziği susmuştu.Güneş pırıl pırıl ve geometrik bir dünyada sol pencerenin kelebek camından batmak üzereydi.Billur gibi berrak,açık,sessiz ülke bize sırlanırını teslim et!
Sayfa 106
Reklam
Uygar eğitimin ikiyüzlülüğünü taşımayan insanlar, doğal tepki gösterirler. Anında sevinir ya da kırılır, neşeli ya da kayıtsız kalırlar. Bu Guajiro'lar gibi safkan Kızılderililer'in üstünlüğü insanı şaşırtacak ölçüde. Bizi her şeyde geçiyorlar, birini benimsediler mi, neleri varsa onun oluyor, karşılığında o insandan ilgi görürlerse aşırı duyarlılıklı kişiliklerine derinden duygulanıyorlar.
Sayfa 175Kitabı okudu
Bu adamın yüreği de kelebek kanadı gibi, bir yel fisilese örseleniyor.
-Siz ne işle meşguldünüz eskiden? -Ben eskiden zannederdim. -Anlayamadım? -Zannederdim. Dünya iyi insanlarla dolu zannederdim. Herkesi kendim gibi zannederdim. Kötülüğe iyilikle karşılık verince dünya güzelleşecek zannederdim. Şimdi zannetmeye bıraktım, uzun zamandır zannetmiyorum.
Sayfa 58
Kelebekler bir gün mü yaşar? Bu yaşam süresinden ne anladığımıza bağlıdır. Yaşamayı, doğmak, yaşamak ve ölmek şeklinde tarif edersek kelebekler aylarca yaşarlar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hali, ömrünün ölümüne yakın son aşamasıdır. Bu
Sayfa 124 - AykırıKitabı okuyor
Reklam
Bilir misin maviş anne? Ben çekildiğim her fotoğrafta Defolu bir kelebek gibi çıkarım. - mutsuza kim bakacak? -
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
"Etrafınıza yaydığınız güven, sizi kötülüklerden koruyan bir büyü gibi sarar."
Tıpkı aşk gibi...
"Dört kelebek bir gün bir ateşle karşılaşmışlar"..."Ateşin ne olduğunu öğrenmek istemişler tabii.ilk kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve aydınlık verdiğini fark etmiş.Arkadaşlarının yanına gidip 'Ateş aydınlatıcı bir şey 'demiş... İkinci kelebek bu bilgiyle yetinmeyerek daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe, böylece ısındığını hissetmiş.Sonra dönüp 'Ateş aynı zamanda ısıtıcı da bir şey 'demiş arkadaşlarına. Üçüncü kelebek de fazlasını öğrenmek isteyip biraz daha yaklaşmış ateşe ve kanatlarının yandığını hissetmiş. Dönüp 'Ateş aynı zamanda yakıcı da bir şey 'demiş. Sonuncu kelebek de daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe. Önce aydınlığı görmüş,sonra ısındığını hissetmiş,sonra yanmaya başlamış ve biraz daha yaklaşınca yok oluvermiş. Ateşin aslında ne olduğunu sadece o kelebek öğrenmiş ama dönüp anlatamamış. Ateşi ancak içinde kaybolan bilir.Tıpkı aşk gibi...O yüzden gerçek aşkı tadanlar anlatamamışlar."
Sayfa 87
"Bir efsaneye göre mavi kelebekler değişimin habercisidir. Karşınıza bir mavi kelebek çıkarsa artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Belki biri girer hayatınıza. Sizi bambaşka biri yapar. Belki gözünüzü çok başka bir yerde açarsınız. Hayatınız bambaşka bir yola girer. Ama mutlaka bir şeyler değişir. Kaybolurken bulunursunuz, gittiğiniz yollar en geniş sokaklara çıkar. 'Gittim,' dersiniz ama kalırsınız. Ölüyorum,' dersiniz ama yaşarsınız. Hayata bambaşka bir gözle bakarsınız mavi bir kelebeğin kanatlarını gördüğünüzde."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.