Çöl Panteri BAYBARS
Halep'te bir köle pazarında satın alındığında başlayan hikâyesi Mısır'da Memlük sultanlığına uzanan Baybars, seferleri boyunca 40 bin kilometre yol kat etmiş; Moğollar, Ermeniler ve Haçlı kalıntılarıyla defalarca savaşarak "Çöl Panteri" olarak efsaneleşmişti. Parçalanan İslâm dünyasını bir araya getiren, Haçlı ve Moğol belalarını defeden Sultan, ardında teşkilatlanmış bir devlet bıraktı. Harp meydanında gösterdiği kahramanlıkların yanı sıra birçok savaş mültecisine kapılarını açtı. Belki bugün bile Kahire'nin ara sokaklarında onun cömertliğinden, halkına duyduğu muhabbetten ve fetihlerin babası oluşundan bahseden hikâyeciler geziniyordur.
Sayfa 36 - Derin Tarih - Özel Sayı 23, Memlüklüler, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Türkçe, Türkiye, 2022, Albayrak Medya, Ketebe Dergi, 9772148919001, 208 sayfa Genel Yayın Yönetmeni Taha KılınçKitabı okuyor
Sophia Aeterna
İbn Arâbî fukahâya nefretle bakıyordu; aptallıklarının, cehaletlerinin ve ahlaksızlıklarının kendisini tiksindirdiğini gizlemiyordu ve bu tür bir tavrın onaylarını almak gibi bir derdi de yoktu. Gerilim arttı, kınama ve tutuklamalara sebep oldu. Şeyhimiz ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu önemli anda Tasavvufun manevi İslam'i ile hukuki İslam arasındaki hafiflemez düşmanlık gözler önüne serildi. Dost bir şeyhin müdahalesinin kurtardığı İbn Arabî'nin tek bir tasası vardı. Kahire'den ve nefret dolu, bağnaz fıkıhçılarından uzağa kaçmak. Nereye sığınacaktı? Mekke'ye geri döndü(1207). Bu kutsal şehre ilk gelişinden altı yıl sonra, huzuru yaşamında ilk defa tattığı ve edebi verimliliğinin hızla yükseldiği bu ilk seferde sığınağı olan küçük seçkin topluluğu tekrar ziyaret etti. Bir kez daha, temaşa halindeki Muhayyile için ilahi Hüsnün tecellisi olmuş olan saf güzellik misalini, Sophia aeterna'yı buldu.
Kahire'deki rü'yetten sonraKitabı okuyor
Reklam
Cumhuriyet İdaresinin Sattığı Hurdalar(!)
Bulgar Milli Kütüphanesi'nin önünde tarihçi Evgeni Raduşev, Türkiye'den gelen vagonlar dolusu belgenin hikâyesini anlatıyor. Anlatırken hafif bir tebessüm dudaklarından yüzüne doğru yayılıyor. Sanki hiç beklemediği, hatta kendisine layık görmediği bir hediyeye, edinebileceğini aklının ucundan bile geçirmediği bir servete ansızın konmuş
Sayfa 143-144Kitabı okudu
Yine tekrar ederiz ki, Arap hükûmeti mahv ve inkıraza mahkûm olmuş idi. Eger Arap hükûmetlerini istilâ ve imha edenler, İslâm'dan başka bir dine sâlik, meselâ Avrupalılar olsa idi, İspanya'da dehşet veren misâli görüldüğü üzere, İslam ile Arap milliyeti dahi mahvolur ve yalnız hüzün saçan eserleri bâki kalır idi. İşte Endülüs!.. Türkler Cezayir'i, Fas'ı, Trablus'u, Mısır'ı aldılar. Lâkin tarihi hakikatlerdendir ki, bu memleketleri Türkler almaya idiler, İspanyollar'ın riyaset ettiği Avrupalılar alacaktı. Acaba, Avrupa'nın yarısına mâlik İspanya hükûmetine, Andrea Doria'lara, o dehşetli donanmalara, Şimalî Afrika'daki küçük Arap hükûmetleri mukavemet edebilir mi idi? Asla.. İslâm medeniyetini mahv ü istilâ için belâ selleri gibi şarka akıp gelen vahşi Haçlı sürülerine karşı duran kim idi? Bir Kılınç Arslan, bir Nûreddin-i Zengi, bir Selâhaddin değil mi? O sıralarda, İslâm ve âlem-i İslâm, mahv ve inkıraz tehlikelerine düşmüşken, reis-i İslâm olan Halife-i Abbasî, sarayında vaktini eğlenceyle geçiriyordu. Hilâfet ve riyâset-i İslâmiye'nin başında, Kahire'de tekke şeyhi derecesine inmiş âciz bir zât bulunmasından ne İslâmiyet'in ve ne de Arap milliyetinin hiç bir istifâdesi tasavvur olunamazken livâ-yı Hilâfet, Yavuz'ların, Kanunîlerin, Murad-ı Râbi'lerin elinde, şeref ve şân ile dalgalanmıştır.
Sayfa 40
Osmanlı topraklarına sürüldüklerinde yanlarında 1 50.000 Beyaz Köle getirdikleri65 ifade edilen Çerkes feodallerin 1864'ten l 940'lara gelene kadar bu köleleri etnik olarak Çerkes olmayanlarından başlayarak büyük oranda satarak, onların Türkleşmesine sebep oldukları düşünülmektedir. Çerkes köy- lerinin yoğun olarak iskan edilmediği Malatya, Trabzon, Diyarbakır, Antep, Nevşehir ve Kahire gibi şehirlerde karşılaşabileceğimiz Beyaz Köle torunları bu satışlar sebebiyle geniş bir coğ- rafyaya dağılmışlardır. "Annemi bizimkilere satmışlar !", "Çerkesçe konuştuğunu hatırlamıyorum !", "Akrabaları hiç gelip gitmezdi!", "Sadece Çerkes olduğunu söylerdi!" gibi ifadeler Beyaz Kölelerin ardında bıraktıkları işaretler olarak çocukları ve torunları tarafından dile getirirlerdi
Sayfa 234
İLBER HOCA'NIN MUHAKKAK GÖRMEYİ TAVSİYE ETTİĞİ DÜNYA MÜZELERİ
Arkeoloji Müzesi (Kahire) Arkeoloji Müzesi/Muze–ye Iran Bastan (Tahran) İsrail Müzesi (Kudüs) British Museum (Londra) Tate Gallery (Londra) Victoria & Albert Museum (Londra) Louvre Müzesi (Paris) Tüm bina ve sergiler (Floransa) Arkeoloji Müzesi (Paris) Ulusal Sanat Galerisi (Washington DC) Arkeoloji Müzesi (Madrid) Hermitage Müzesi (St. Petersburg) Kremlin Sarayı (Moskova) Kunthistorisches/Sanat Tarihi Müzesi (Viyana) Ephesus Müzesi (Viyana) Belvedere Müzesi (Viyana) Pergamonmuseum/Bergama Müzesi (Berlin) Pinakothek (Münih) Musée D'Orsay (Paris) Prado Müzesi (Madrid) Puşkin Müzesi (Moskova) Tretyakov Devlet Galerisi (Moskova) Hermitage (St. Petersburg) Rus Müzesi (St. Petersburg) Capitol Müzesi (Roma) Vatikan Müzeleri
Sayfa 134 - Kronik Kitap
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.