Ve dünya büzüldü, son sibernetik devrimin yarattığı teknolojiyle her gün biraz daha gözler önüne serilen sonsuz olasılıklarla birlikte küçüldü, küçüldü. Kendi küçük dünyasında, en temel ihtiyaçlarından yoksun bırakılan, sevgisizliğe, nefrete itilen küçücük insan, kendisi olmanın verdiği umutsuzlukla, orada, bir yerlerde onu bekleyen sonsuz seçeneklerin var olduğu duygusuyla, olmadığı bir şey olmaya, "îdeal" olmaya karar verdi. Gündelik yaşamın ezici zorunluluklarından kurtulup, sonsuz, güçlere ulaşmak için, Faust gibi, şeytanla anlaşma yaptı. Benliğini sürgüne gönderdi. Ruhunu sattı. Kendine yabancılaştı. Kendini, benliğini, doğallığını, özünü kaybetti. Kendi yarattığı mekanik, robotsu dünyanın mekanik bir parçası oldu. Oysa, içinde sonsuz güzellikler barındıran bir evren vardı. Bir "gerçek özü" vardı. "Gelişmek, çiçeklenmek isteyen, ister sevinç, özlem, sevgi olsun, ister öfke, korku, mutsuzluk olsun, duyguların kendiliğindenliğini besleyen, kendi duygu ve düşüncelerinden hoşnut kalan ya da karşı çıkan, benimseyen ya da yadsıyan, evet ya da hayır diyen kendiliğindenlik tepkileri üreten ve böylece yaratıcı, kendisiyle ve dünyayla barışık, kendi sorumluluğunu üstlenen bir birey olmasını sağlayabilecek olan gerçek özü" vardı.
Birden kâmil bir insan oldum, fikirler birbiri ardınca sökün etti; öyle ki beni içine alan tanrısallığın etkisinde Sibel rahibi gibi coşkuyla dolup, mekânın, insanın, zamanın, kendimin, söylenmiş ve yazılmış olan her şeyin cahili haline geldim. Buna karşın, açık seçiklik, fikir, yaşama sevinci, keskin görüş ve görüntünün ayan beyanlığı sayesinde, gözle görülebilecek nesneleri oldukça kendine özgü bir açıklıkta görebilme yeteneği kazandım.
Sayfa 122 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Karne
... Kısacası o yıllarda ben Hayatım karışık çantam gibi İki kişiyi birden severdim Karnemde sevinç bir aşk iki .
Sayfa 64 - YAPI KREDİ YAYINLARI 35. BASKIKitabı okudu
Hippolytus, Heresies, 8. 15.12.
Tanrıyı, yaratılışı ve benzer diğer şeyleri aramaktan vazgeç. Onu aramaya kendinden başla. İçinde her şeyi kendisi yapan ve Tanrı’m, zihnim, düşüncem, ruhum, vücudum diyenin kim olduğunu öğren. Üzüntünün, sevincin, sevginin, nefretin kaynağını öğren. Birinin nasıl iradesi dışında seyrettiğini, iradesi dışında sevdiğini öğren. Bütün bunları dikkatlice araştırırsan, onu kendi içinde bulacaksın.
Sayfa 161 - Pegasus Yayınları - Putperestlere Bir IşıkKitabı okudu
Tanrı'yı, yaratılışı ve benzer diğer şeyleri aramaktan vazgeç. Onu aramaya kendinden başla. İçinde her şeyi kendisi yapan ve Tanrı'm, zihnim, düşüncem, ruhum, vücudum diyenin kim olduğunu öğren. Üzüntünün, sevincin, sevginin, nefretin kaynağını öğren. Birinin nasıl iradesi dışında seyrettiğini, iradesi dışında sevdiğini öğren. Bütün bunları dikkatlice araştırırsan, onu kendi içinde bulacaksın.
Sayfa 161
Cevşenü'l-Kebir
Işıl. Uzun siyah saçlı kız Bu rutubetli mektup selamlarla doludur. Hüznümü assam kururdu ütü masasına. Ama çoraplarım kurumayacak sabaha. Hem bilirsin, Yağmur kadar İzmirliyimdir. Plastik gardırobumun karnı deşilmiş. Sanki kanat çırpmaya hazır bir martı. İşe yine geç kalacağım. Kızarsa, müdüre bir parça gevrek atarım. İzmir' de simite gevrek
Reklam
178 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.