yasemin sezgin

Sabitlenmiş gönderi
Ya derdime derman, ya katlime ferman.
Reklam
Püritenizm, evli olmayan kadınları doğal cinsel dürtülerini bastırmaya zorlarken, evli kız kardeşini izdivaçla gelen sidikli çocuklarından dolayı kutsar.
Yüz vakanın doksan dokuzunda 'erkeğin öfkeyle donanmış kibri'yle birlikte 'seks tekelinin tehlikeye düşmesi', kıskançlığın ilk sebepleridir.

Reader Follow Recommendations

See All
Kıskançlık, anlayışlı olmanın, sempati duymanın, comertliğin tam zıttıdır. Kıskançlık insan karakterine asla bir şey katmadığı gibi, hiç kimseyi büyük ve iyi bir insan da yapmamıştır. Gerçekte kıskançlık, insanı öfkeden dolayı kör eden, şüpheden dolayı küçülten ve imrenmeden dolayı katılaştıran etkenlerin başında gelir.
Aşkın ölçütleri para, sosyal konum ve mevki olarak görüldüğü sürece, fahişelik kaçınılmazdır; ilişkilerin meşruiyet ve ahlâk peleriniyle örtülmüş olması bu tabloyu ortadan kaldırmaz.
Reklam
Şayet dünya, gerçek yoldaşlığı ve tekliği doğuracaksa, böyle bir yoldaşlığın ve tekliğin kaynağı evlilik değil, aşk olacaktır.
Ve evlilik kurumu kadınların zararlı cinsel uyanışına karşı yegane emniyet subapımızdır.
Evlilik, baskıyla ve nefretle tasavvur edilirken bile anneliğin tek onaylanmış, meşru hali değil midir? Annelik özgür seçimin, aşkın, esrikliğin, cüretkâr tutkunun meyvesi olduğunda, böyle bir durumda toplumun intikamı hazırdır: O meyvenin ürünü olan masum bir başa dikenli taç giydirip, alnına o iğrenç hakareti kanlı harflerle kazımak; PİÇ! Şu bütün erdemleri kendine mal etmek isteyen evlilik, anneliğe karşı işlediği suçlardan dolayı sonsuza dek aşkın krallığının dışında kalacaktır.
Bekarlar size diyor....
Evlilik, diğer asıl ataerkil sözleşmeye (yani, kapitalizme) benzer. Insanın doğum hakkını çalar, gelişimini engeller, bedenini zehirler, onu cahil bırakır, sefil ve bağımlı kılar ve sonra da insanın kendisine olan saygısının son zerresine kadar beslenen merhameti icat eder.
Sağlıklı, tutkulu ve hayat dolu bir yetişkin kadının doğal güdülere sırt çevirip en derin özlemini reddederek, sağlığını baltalayıp ruhunu parçalayarak, 'iyi' bir adam gelip de onu eşi olmak üzere kendisine alıncaya dek ufkunun gelişmesini önleyip, cinsellik deneyiminin derinliği ve mucizesinden sakınarak beklemesi kadar aşağılayıcı bir şey daha olabilir mi? İşte, evliliğin tam anlamı budur.
Reklam
İki yabancı arasında ömür boyu kurulan akrabalıktan daha küçük düşürücü, daha değersizleştirici bir bağ olabilir mi? Kadının, erkek hakkında, onun kazancını korumaktan başka bir şey bilmesine gerek yoktur. Kadının, güzel göründüğünü bilmekten başka bilmesi gere- ken ne vardır ki zaten? Bizler henüz, kadının bir ruhu olmadığı, erkeğin basit bir eklentisi olduğu, kendi gölgesinden korkacak kadar çok güçlü olan beyefendinin sırf rahatını sağlamak adına onun kaburgasından yaratıldığı mitini aşabilmiş değiliz.
yasemin sezgin tekrar paylaştı.
Acı bile yok içimde. Her şeyi o kadar hor görüyorum ki, kendimi de aşağılıyorum; başkalarının acılarını küçümserken kendiminkileri de küçümsüyor, böylece kendi acımı, küçümseyerek eziyorum. Evet, ama böyle olunca acım büyüyor... İnsan ıstırabına bir değer biçtiği an, onu gurur güneşiyle kuşatmış olur. Acıyı çok yoğun yaşamak, Istırabın Sevgili Varlığı olduğumuza inandırabilir bizi.
3,805 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.