Eğitim dili olarak Arapça'nın hâkim olduğu ve ayrıca gözlem, deney, araştırma ve tenkide kat'iyyen yer vermeyen medreseler, kemiyet ve keyfiyet bakımından da çağın ihtiyaç ve icaplarına göre tahsil ve terbiye vermiyordu. Özellikle, Avrupa'daki felsefi, ilmî ve teknik gelişmeler karşısında, medreseler tamamen aciz durumda kaldılar.