Aranıp bulunursa, derhal soruşturmalar başlardı: “Nereden çıktı bu kitap? Nerden aldın? Demek bağlantıların var ha?..”
Nasıl cevap verirdim bu sorulara? Bu yüzden kitapsız kala kala, ister istemez kabuğuma çekilmiştim...
Mısır'daki Mültecilerin Türkiye'ye Gelişleri
Tasvir Gazetesi sahibi ve başyazarı Ziyad Ebüzziya'nın yardımı ve tavassutu ile Mısır'a götürülen Türklerin durumları hiç de iç açıcı, olmadığı anlaşılacağı üzere malumdu. Mısır'da özellikle yüksek münevver olarak, benden başka Celil İskender, Latif Elsever, Süleyman Tekiner,
"Yapma," demek istedi ona. "Yapma, annen hiç gelmeyecek ve sen o tohumları ona veremeyeceksin," demek istedi çünkü o çiçekleri her yıl annesi için ekerdi.
Ecrin kendisini zorlayarak bu anının devamını hatırlamaya çalıştı. Başarmıştı da çünkü Sedef'in, "Hey, Yakomoz!" diyen sesi çınlamıştı kulaklarında.
Mısır'a Hareket İtalya'ya Elveda
1947 senesinin Ekim ayında İtalya'nın Napoli Limanı'ndan adı Türkçe (Barış) demek olan Lapaçe adlı gemiyle yüzelli kişilik göçmen kafilesi Mısır'a hareket etti. Mısır'da bu talihsiz insanları nelerin beklediğini kimse bilmiyordu. Çoğunluk bir Müslüman memlekete gittiğimizin sevinci
Merhaba Canan, rahatsız etmediğimi ümit ediyorum, yanına geldim çünkü söyleyeceklerim var sana, bugün senelerdir bir türlü bitiremediğim bir meseleyi burada nihayet başlatmaya geldim, lafı uzatmayacağım, biliyorum ki uzatırsam sadede hiç gelemeyeceğim, ben seni seviyorum. Canan, öyle böyle değil çok seviyorum, hani derler ya "gördüğüm ilk
"Seni kitaba bağlayan şey nedir?" diye sordu.
Bir ilhamla, "kitabı senin okumuş olman," demek isterdim, melek. Bu melek de nereden çıktı, aklım karmakarışıktı; aklım hep karışır, ama sonra birisi yardım eder, belki de melek.