(İnsanın, sürekli yaşadığını hissetmesi için,
bazı değişmez ölçülere başvurması iyi oluyordu.)
Sonra, birden o zarfı gördüm.
Koridorda bulunan tanıdık eşyanın dışında tek yabancı şey olduğu için,
onu hemen gördüm: Rafın üstünde duruyordu.
İçine oda kapılarının anahtarları konulduğu için vazonun yeri
orasıydı, taşı bittiği için bir
Bir kara parçası sanır insan
Düştü mü başı derde
Kendini açık denizlerde.
Şimdi bir kıyı bile değil
Bir ufuk çizgisi bile değil
Yalnızca ölü
Sabaha doğru yağan karın altında
Son yüzyılın en büyük romanlarında keşfedilmeyi bekleyen alabildiğine geniş bir zaman vardı; orada çalılıklardan yaklaşan bir silüet, burada pencerenin önünde oturmuş fabrikanın gölgesi altında bir erkek çocuğuna okumayı öğreten kız. Sayfa sayfa zaman, sayfa sayfa sessizlik vardı..
Belki artık eskilere benzer hikayeler duymak imkansız hale gelmiştir. Her şeyi bildiğini iddia eden bir insanı gerçeğe uyandırmanın en iyi yolu, yukarıdan bakan bir gözün inancına göre savaştır. İnsanlar kaos içinde düzensiz bir şekilde kendilerine yol gösteren bir maestro bulmadan ölür ya da kurtulur. Orkestra notaları çalar çalmasına ama notalar gönülsüzce çıkar.
Hikayeyi anlatırken küçük detayların konuşmasına izin vermelisin. Resmi anlamak için gözlerini ona dikersin ve anlatmak için gözlerini ayırmadan izlemeye devam edersin.