Şunu hatırdan çıkarmamak gerekir, Timur dünyayı değiştirmiştir. Hindistan'daki Müslüman devleti yıkılmış; Rusya'nın güçlü Altınordu egemenliği yerle bir edilmiş; Osmanlılar bir tek savaş ile yenilmiş, ama kısa sürede toparlanma olanağını bulmuşlardır, putperest Moğolların istilaları ile yıkılma tehlikesi yaşamış olan İslâm alemi bu kez Timurlenk'in Müslüman ordusunun istilâları ile yüz yüze gelmiştir. İslâm alemi, bazı bölgelerde, Timur'un istilalarından sonra daha güçlenmiş olarak yaşamını sürdürmüş, ama bugünkü Ukrayna ile Volga ırmağının bir bölümünde yok olmaya mahkum olmuştur.
Sayfa 17 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Hiç kuşku yok ki Maveraünnehir olsun, İran olsun o güne kadar görmedikleri barış ortamını Timurlenk sayesinde otuz yıldan fazla bir dönem boyunca yaşamak olanağına kavuştular. Barışla birlikte kalkınma başladı, ticaret gelişti, tüccarlar zengin oldu, güçlü ve yetenekli iktidarlar ülkeyi yönetti. Ama ne pahasına? Ve ne kadar süre için? Timur imparatorluğu, Roma, Arap ve Cengiz Han imparatorlukları çapında olamamışsa bunun nedeni, kurucusunun ölümünden sonra varlığını sürdürememiş olmasıdır.
Sayfa 16 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Paul Pelliot'un dediği gibi "Timur ancak Cengiz Han'la rekabet edebilir. Yakın tarihte yaşamış olduğu için ondan daha belirgin bir karaktere sahiptir."
Sayfa 16 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Timur'un yaptığı her şey ilginç, hatta olağanüstüdür; kahramanlığın olduğu kadar korkunun da son kertesine ulaşır. Ancak insana çabuk bıkkınlık verirler, çünkü birbirlerinin tekrarından ibarettir. Eşi benzeri bulunmayan bu kişiliğin nasıl oluştuğunu anlamak için Timurlenk'i çocukluk ve delikanlılık çağında adım adım izlemek oldukça ilginç olurdu, ama böyle bir şey olanaksızdır. Bu konudaki bilgiler ya yetersiz ya da tümü ile efsaneleşmiştir.
Sayfa 15 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Zaman, insanı daha bir sakin, ya da daha bir makul yapar. Hoşgörülü olmasa da neyin ne olduğunu daha iyi öğrenerek uysallaşır. Öte yandan bir şeyi daha iyi öğrenmek demek onu daha iyi anlamak demektir.
Sayfa 14 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Günümüzden yüz elli yıl önce, Tibet'i keşfeden ünlü rahip Huc, genç bir ozanın şöyle söylediğini anlatıyordu: "Kutsal Timur çadırlarımızda oturduğu zaman Moğol ulusu savaşçı ve korkunçtu. Sefere çıktığı zaman yeryüzünü dize getirirdi […] Ey kutsal Timur, büyük ruhun yeryüzüne yeniden gelecek mi? Geri dön, seni bekliyoruz, ey Timur! […] Timur döneminin görkemli anısı aralıksız bizi izliyor. Başımıza geçmesi gereken ve bizi yeniden cengâver yapacak başbuğumuz nerede?"
Sayfa 13 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu