Köpük
“Güneş doğunca renkli köpükler kadar güzel dünya. Güneş de kocaman, sarı bir köpük müdür acaba?”
Yaşadın mı, yoksa yalnızca yaşadığını mı sandın? İçinizdeki ses: “ Bak, çevrende her şey nasıl gittikçe soğuyor…” demektedir. Umutsuzluk; yalnızlık içinde yıllar geçecek; sarsak ihtiyarlık bastonuna dayanarak karşınıza dikilecek. Her şey hüzüne, kedere bürünecek… Yaşadığınız o parlak dünya dönecek, hayaller, sarı yaprak gibi bir bir dökülecek…
Reklam
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
Dünya uyanmış, dağlar çiçek açmış, gül, sümbül, sarı, mor çiğdem çiçekleri biribirine karışmış.
Εlί kulağιnda mι yeni dünya imparatorluklarιyla dikta­törler? Ezberimizi tekrarlamakla yetinir, dünya ςapιnda sâri bir hastalιğa yakalanmιş gibi "ah başιmιza neler neler geldί" dίye dövünmemizi, bükemediğimiz eli öpmeyi sürdürürsek, evet.
Sayfa 13
Dış görünüş çoğu kez yansıtmaz içinin ne olduğunu. Oysa dünya hâlâ süslerle avunup aldanıyor. Hukuku ele alalım: duruşmada en yoz, en çürük dava bile, Etkili bir ses ve sözcüklerle kötülüğü gizlemiyor mu? Dinde de böyle: bir bilgiç ortaya çıkar, İğrenç bir günahı kutsar, Buna da kendine göre, kutsal kitapta bir dayanak arar; İşin
Reklam
Beni sorarsan, Kış işte Kalbin elem günleri geldi Dünya evlere çekildi , içlere Sarı yaseminle gül arasında Dağların mor baharıyla Sis arasında Denizle göl arasında Yanımda kediler , kuşlar Fikrimden dolaşıyorum
Sayfa 11
Kapı
Bugünlerde bahar indi Çukurovanın düzüne Donandı ağaçlar Donandı dünya Donandı yeşilinden alından Sarısından Donandı delicesine Bir ışık fışkırır topraktan yağmur gibi
Sayfa 59 - Yapı Kredi Yayınları
Güzeldi dünya, renkliydi, garip ve gizemliydi! Burada mavi, şurada sarı ,orada yeşildi. Gökyüzü akıyor, ırmak akıyor ve orman gözlerini dikmiş bakıyor ve dağ gözlerini dikmiş bakıyordu; hepsi güzel,hepsi gizemli ve büyüleyiciydi, bütün bunların ortasında da o vardı...
Sayfa 48 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Annemiz ki andok misali artık. Dört mevsim erimeyen bir kar yağmış tepesine. Karda ayak izin. Silinmiyor. 43 numara, sarı mekap
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.