"...Televizyon alıcısı 'gerçektir'. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklın görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz."
Sayfa 106 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
AMA DÜŞÜNMEYE ZAMANIMIZ OLUYOR MU
Ya saatte yüz altmış kilometreyle araba sürüyorsun ve tehlikeden başka şey düşünemiyorsun ya da oyun oynuyorsun veya bir odada, dört duvarlı televizyon alıcısıyla oturuyorsun... ki onunla tartışamazsın. Neden? Televizyon alıcısı 'gerçektir'. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz.
Sayfa 106 - ithakiKitabı okudu
Reklam
"Mesai dışında, evet. Ama düşünmeye zamanımız oluyor mu? Ya saatte yüz altmış kilometreyle araba sürüyorsun ve tehlikeden başka bir şey düşünemiyorsun ya da oyun oynuyorsun veya bir odada, dört duvarlı televizyon alıcısıyla oturuyorsun... ki onunla tartışamazsın. Neden? Televizyon alıcısı 'gerçektir'. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz."
Sayfa 106Kitabı okudu
Onunla tartışamazsın. Televizyon alıcısı gerçektir. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, ‘ne saçma’ demeye vakti olmaz.
Sayfa 106Kitabı okudu
Nar Ağacı
"Ne ben otuz yıl önceki benim ne de Iran o eski Iran. Değişmeyen tek makam: Taht-ı Süleyman." "O, Tebriz, Batum, Tiflis, Bakü hattında halı ticareti yapan bir tacir. Batum'da bulunduğu sırada Bolşevik İhtilâli patlak verip sınırlar kapatılınca bir daha Tebriz'e dönememiş, Trabzonlu bir motorcunun yardımıyla onun şehrine kaçmış, İstanbul'a geçmek niyetiyle Trabzon'a şöyle bir uğradığını sanmış ama büyükannemle evlenince burada kalmış. Büyükannemin de hikâyesi belli, o da 1916'da Rus işgaline uğrayan Trabzon'un İstanbul'a kadar gidip dönen muhacirlerinden biri." "Hazar ve Karadeniz arasında uzanan Kafkasya'ya Arap coğrafyacılar "Halklar Dağı" derlerdi. Her vadisinde neredeyse bir halkın yaşadığı dünyanın bu en kalabalık, en renkli ve en problemli bölgesi Cadde ışıl ışıldı ve eski Rus konaklarından, neft milyonerlerinin saraylarından süzülen ışık yollara dökülüyordu. Az ötede, akordeonunu göğsüne yaslayarak parkın alçak duvarı üzerine oturmuş bir sokak çalgıcısı." "Yurtlarından ayrı kalmamak için milletlerinden ayrılmışlar."
"Televizyon alıcısı 'gerçektir'. Anlıktır, boyutu vardır. Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar. O haklı olmalıdır. Öyle haklı görünür ki. Vardığı sonuçları sana öyle peş peşe söyler ki zihninin itiraz etmeye, 'Ne saçma!' demeye vakti olmaz."
Sayfa 106 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
316 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.