1980'lerin sonu 1990’Iarın başından itibaren kimlik ve kültür tartışmaları etkin olmaya başlamıştır. Bu tartışmalara etki eden en önemli unsur yeni bir konsensüs ve toplumsal uzlaşma arayışıdır. 1980’Ierin “ütülenmiş düşüncesi" biraz da zeminin düzleşmesine bağlı olarak çoğulcu bir görünüm kazanmıştır. Soğuk Savaşın bitişinin oluşturduğu küresel gelişmelerin de etkisi ile kapsamlı siyasal ideolojilerin yavaş yavaş yumuşadığını ve feminizm, çevre hakları, kentsel hareketler, insan hakları gibi daha mikro sosyal hareketlerin yükseldiğini görmekteyiz. Bu dönemde yeni bir siyasal konsensüs arayışı benim “yeni sözleşmecilik" olarak adlandırdığım ikinci cumhuriyet tartışmalarına zemin oluşturmuştur. Biraz da 1980 sonrası darbe ortamında iyice baskıcı yüzünü gösteren Kemalizm’in bir eleştirisi üzerinden ortaya çıkan bu kimlik tartışmaları muhalif kesim|eri birleştiren geçici bir konsensüs oluşturmuştur. 1990'Iarda Türk düşüncesine yön veren diğer bir tartışma ise kültür etrafında gerçekleşir. Kültürün bütün anlamlarıyla ele alındığı bu tartışmalarda bir taraftan mevcut toplumsal evreni kuran ve kuşatan bir “geleneksel kültür" arayışı söz konusu iken bir taraftan da sosyal olarak inşa edilen ve değişimin bir temeli olarak konumlandırılan bir “çağdaş kültür” inşa çabası öne çıkar. Dolayısıyla
Lutfi SunarKitabı okudu
Sea Shepherd
Greenpeace'in izlediği politikaların ilerleyen zaman içinde ekolojik çizgiden uzaklaştığını, ayrıca bu örgüt tarafından yürütülen eylem türlerinin de yetersiz olduğunu iddia eden Paul Watson, bir grup arkadaşı ile beraber kurucusu olduğu bu örgütten ayrılarak 1977'de önce Kanada'da Earth Force Society'yi, 1981'de ABD'nin Oregon kentinde Sea Shepherd (Sea Shepherd Conservation Society-SSCS) kurdu. Örgüt adından da anlaşılabileceği gibi, denizlerdeki doğal yaşamın koruması için çalışmayı hedefledi. Özellikle yasa dışı yunus ve balina avcılığını önlemek için Paul Watson ve arkadaşları büyük çaba gösterdiler. Büyük özveri ile yaptıkları, bazılarına oldukça sert gelen eylemlerle balina avcılığını önemli ölçüde engellediler ve dünya üzerinde yaşayan bu en büyük memelinin soyunun tükenmesini önlediler. ... Sea Shepherd, bugün de tam bağımsız bir çevre örgütü olarak denizlerdeki doğal yaşamın korunması için yaptığı mücadeleyi artan bir kararlılıkla sürdürüyor. 6 yaşındaki genç Watson, gönüllülerle birlikte güney kutbunda balina avcıları ile savaşmaya devam ediyor. Örgütün tek gelir kaynağı kurulduğu ilk günde olduğu gibi bugün de gönüllü bağşları, kitap ve hediyelik eşya satışları.
Sayfa 25 - Yitik Ülke Yayınları
Reklam
Ahmet Şuayıb, positivizmin ve determinizmin temel ilkelerini Tür-kiye'de açıldamağa çalışmıştır. Taine'in, Claude Bernard (1813-1878)  gibi determinizmi benimsediğini söylemiştin. Ayrıca bu felsefenin şu üç  görüşüne yer vermiştir. 1— İnsana atalarından kalan özel yapı . Bu  demektir ki kalıtım insanı etkiler ve insan ın seçme gücüne pek az yer  bırakır. 2— Bedensel ve dü ş ünsel eğitimin kişisel özgürlüğe büyük et- kisi vardır. 3— Memleket, iklim ve fiziki koşullarla töreler ve kurumlar  gibi sosyal çevre kişiyi etkiler.
Plastikler
Plastiğin bulunması XIX. yüzyılın ikinci yarısına, naylonun bulunması 1930'lu yıllara dayanıyor, aslında sadece tekstil sanayi için 'suni ipek' yapılmak isteniyordu başlangıçta. Ama bu kolay üretilen, ucuza mal olan, büyük karlar getiren sentetik malzemeler kapitalist sistemin çok hoşuna gitti ve doğa, çevre, insan ve diğer canlıların yaşam hakları düşünülmeden her alanda kullanılmaya başlandı. XX. yüzyılın ikinci yarısında kullanımı gitgide artmaya başlayan bu sentetik maddelerin bize, doğaya, ekosistemler üzerinde yarattığı tehdide ilk dikkat çeken ekolojist Murray Bookchin oldu. 1962'de yayımladığı "Sentetik Çevremiz" (Our Synthetic Environment) isimli kitabı ile tehlikeye toplumun dikkatini çekmeye çalıştı, ancak bunda o dönem için başarılı olamadı, plastik, naylon artan bir hızla ve miktarla yaşamımızın her alanına girdi.
Sayfa 71 - Yitik Ülke Yayınları
Sağ eğilimli politikacıların küresel iklim değişikliğinin insan nedenli olmasını kabullenememesi, küresel iklim değişikliğinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini küçümsemesi yeni bir şey değil. Bunu yıllardan beri çevrecilerin basit propagandası olarak yorumluyorlar!
Sayfa 23 - Yitik Ülke Yayınları
Eş seçimi, kariyer ya da sosyal çevre gibi en önemli kararlarımızın dahi %99'u duyular, duygular ve istekler olarak adlandırdığımız çok özellikli algoritmalar tarafından alınıyor.
Reklam
895 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.