Doğuda, şeyhler tekkelerinde oturan, müritlerinin getirdikleri hediyelerle geçinen yaşlı başlı kimseler değildi. Şeyhler ata binen, silah ve kılıç kullanmakta usta, vuruşkan, gözüpek derebeylerdi.
Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele gibi birinci derecedeki sorumlular rejimin yeminli düşmanı değildiler. Atatürk'le bozuşmalarında kişisel alınganlıklar rol oynamıştı. Bunlar, Kurtuluş Savaşı'nda büyük hizmetler gördükleri halde sonradan bir kenara itildikleri inancındaydılar ve bunda tamamıyla haksız da sayılmazlardı. Ancak devrimler bir ekip meselesiydi ve Gazi, aklındakileri ancak "öteki ekip" ile gerçekleştirebileceğini görmüştü. O ekip dinamik, gözüpek ve radikaldi. Gazi, TCF'nın başına geçenleri "pısırık" bulmuştu. Zaten bunlar da, cumhuriyetin ilanı gibi büyük hamleleri ortam daha olgunlaştıktan sonra yapılması gereken hareketler olarak görüyorlardı.
Reklam
Kazım Karabekir:
Dini alet ittihaz ederek mevcudiyeti milliyeyi tehlikeye koyanlar şayanı lanettir. Bu hareket hıyaneti vataniyedir.
Şeyh Sait bir Kürt lideri gibi davranmaktan ziyade bir ‘’karşı ihtilal”in ilk darbecisi gibi hareket ediyordu ve açtığı bayrak, hilafet bayrağıydı, şeriat bayrağıydı.
Ötüken Dergisinin İşleri: Ötüken'e gelen şiirleri okuyup basılabilecek olanları seçmek de Atsız'ın işidir. Bu arada bir de roman yarışmasında jüri üyesidir: "Ötüken hakkındaki tenkitlerinde de haklısın ama ne yapalım? Eldekiler bunlar. Daha iyi şiir istiyorsun. Ben, bana gelen okkalarla şiirin en iyilerini seçip Sançar'a
Şeyh Sait'in ordusunu dağıtan Türk askerlerin söylediği marş:
Gök kubbenin altında Atalarım yürüdü. Albayrağın altında Yeni Turan büyüdü.
Reklam
323 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.