İttihat ve Terakki'deki liderlik meselesinin kolektif bir nitelik taşıdığı söylenir.Yanlış değildir. Gerçi Talat-Enver-Cemal üçlüsü bu yargının sembolü olmuştur, ama iç hiyerarşiye asıl hâkim ve doruktaki organ her zaman için Merkez-i Umumi olmuştur. Merkez-i Umumi, İttihat ve Terakki'nin, fiili-hukuki karışımı politikasının tek ve en üstün kaynağıdır.
Az zaman içerisinde Adana'da büyük işler başarmaya koyulan Cemal Paşa, şehri daima Seyhan Nehri'nin suyunun tehdidinden kurtarmak için demir köprü ile taş köprü arasındaki her iki Seddi, erkek lisesi olan Ziraat Mektebini ve Ermeni Darüleytam Mektebini yaptırdı (Şimdi Kız Muallim Mektebi olan bina). Bu mektebi yaptırtmakla yüzlerce Ermeni çocuğunu buraya yerleştirdi ve Ermeni Hınçak Komitesinden Vahakyan isminde bir Ermeniyi de müdür tayin ettirdi. Fakat burası mektep değil, âdeta Ermeni komitesi merkezi oldu. Bir sürü Ermeni komitecilerini muallim namı ile ve binlerce Ermeni çocuğunu senelerce hususî muhasebe ve umumi bütçeden beslemiş olduk. Beslediğimiz bu kargalar Birinci Dünya Harbi'nde gözümüzü oymaya çalıştı. Birinci Dünya Harbi'nde Cemal Paşa'nın Adana'dan her geçişinde İngiliz tayyarelerine haber vererek Paşa'nın trenine bomba attırmakla ona karşı minnet hislerini ödemiş olan -Cemal Paşa'nın tayin ettiği Ermeni mektep müdürü- Vahakyan böyle birisi idi.
Sayfa 88 - 1920 Öncesine Ait Hâtıralar; İngiliz Casusu Ermeni Vahakyan’ın Velinimeti Cemal Paşa’ya İhaneti ve Suç Aleti Telsizle Yakalanması, Muhbir Vahakyan Kimdi?Kitabı okudu
Reklam
Umumi kaide şudur ki , genel durumu yönetme ve yürütme sorumluluğunu üzerine alanlar ,en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye mümkün olduğu kadar yakın bulunurlar. - Mustafa Kemal Atatürk
1910 Kongresi'yle, Cemiyet-Fırka ilişkisine daha da açıklık getirilmiştir. Fırka, Cemiyet programının gerçekleştiricisi olmuştur Merkez-i Umumi, isteklerini Fırka'ya iletecektir. Fakat kendisi siyasetle uğrasmayacaktır. Sonuçtan, Osmanlı kamuoyunu "haberdar" edecektir.
Bugün genelde İslam aleminin ve özelde Osmanlı vatanının geçirmekte olduğu büyük olaylar, İslam büyüklerini kendi şahıslarına ait işlerde sessiz durup, umumi selameti sağlayacak fedakarlıklar yapmaya mecbur kılar.
Sayfa 29 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Dr. Nazım
Yaradılışında demokrat idi herkesle senli beni ve külfetsiz konuşurdu. Tıbbiye özgürlükçü düşüncenin tüm aşırılıklarını bünyesinde barındırdığı gibi ittihatçılığın ilk nüvesi de burada ortaya çıkmıştı. Propaganda
Kronik yayınevi.
Varlık tasavvurumuzu değiştirmemiz lazım. Varlığa bakışımızı yenilememiz lazım. Varlık deyince aklımıza ya filozofların bahset- tiği soyut bir kavram geliyor ya da maddeye indirgenmiş bir nes- ne. Varlık soyut bir kavram olarak tarif edilebilir. Somut, müşah- has, hususi bir şey olarak da tasavvur edilebilir. Fakat Varlık ya- ni el-Vücud hem soyut hem somuttur, hem kavram hem gerçek- tir, hem umumi hem hususidir. Varlık tüm bunları var eden ilke- dir, kaynaktır, özdür. Biz insanlar dâhil var olan her şey, büyük var- lık dairesinin (dairetü'l-vücud) bir parçasıdır. Eskilerin güzel ifa- desiyle bu "vücud iklimi"nin tek bir efendisi vardır, o da hepsini var eden Allah'tır. İnsan, ağaç, dağ, güneş, kum tanesi, gezegenler, galaksiler, tarih, kültür, sanat dâhil her şey bu varlık dairesinin bir parçası ve üyesidir. Var olma eylemine iştirak ettikleri için her bi- ri varlıktan pay alan birer varlık-daştır. İnsan bu varlık âleminin, bu vücud ikliminin efendisi değildir. Ama onun bu varlık daire- sinde özel bir yeri vardır
Bozkurtlar Diriliyor'da Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi Bozkurtların Ölümü'nde olayların tarihini sık sık veren Atsız, Bozkurtlar Diriliyor'da bunu yapmaz. Sadece romanın ikinci kısmının başlığında bir tarih verilmiştir: "İhtilâlden Kirk Yıl Sonra (679 yılında)" (s. 7). Birinci kısmın başlığı "İhtilâl
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.