Şimdiye kadar "hakikat" denilen her şeyin yalanın en zararlı, en sinsi, en yeraltına ait biçimi olduğu: insanlığı "iyileştirmek" kutsal bahanesinin bir hile olduğu, bizzat yaşamın kanını emmek, kansız bırakmak olduğu idrak edilmiştir: Vampirizm olarak ahlak... Ahlakı keşfeden, inanılan ya da inanılmış tüm değerlerin değersizliğini de keşfetmiştir; saygın, hatta aziz ilan edilmiş insan tipinde artık saygıya değer bir yön bulamaz, hilkat garibelerinin en tehlikeli türünü görür onda, büyüledikleri için tehlikelidirler... Yaşamın karşıt-kavramı olarak "Tanrı" kavramı uydurulmuştur - onda zararlı, zehirli, çamur atan her şey, yaşama karşı ölümcül düşmanlığın tamamı, korkunç bir bütünlük içine sokulmuştur! Var olan biricik dünyayı değersizleştirmek için "öbür dünya", "hakiki dünya" kavramı uydurulmuştur, - hiçbir hedefi, hiçbir aklı, hiçbir görevi bizim yeryüzü-gerçekliğimize bırakmamak için! Bedeni hor görmek, onu hasta -"kutsal"- kılmak, beslenme, barınma, tinsel perhiz, hasta tedavisi, temizlik, hava koşulları gibi yaşamda ciddiyeti hak eden tüm şeylere ürpertici bir ciddiyetsizlikle yaklaşmak için "ruh", "tin", hatta son olarak "ölümsüz ruh" kavramları uydurulmuştur!