TEVEKKÜL, insanın maksadını istihsâl için tevessül etmesi icâb eden sebeblerin kifâyeti hakkında ALLAH'A îtimâd etmesidir. Zira insan, o iş için îcâab eden sebeblerin arkasında bir takım gizli müessirlerin vücûdünü seziyor ki, çalışanların arzûsu bazan o gizli müessirler yüzünden tahakkuk edemiyor. Binâen'aleyh beşerin sırf kendi sây' ve kisbine güvenmesi KADERİN tasarrufâtını bilmemek, gecelerin, gündüzlerin neler doğurabileceğini düşünmemektir.
Sayfa 15 - türkçeye terc: mehmed akifKitabı okudu
"İslam her zamanda ve mekanda uygulanabilecek niteliktedir"
Şeyh Abdülaziz Caviş
Sayfa 54Kitabı okudu
Müstağnî o adamdır ki, halkın elindekini ummaz da, kendi kazancîle kanâat eder. (Hazreti Ömer)
Sayfa 19 - türkçeye terc: mehmed akifKitabı okudu
"Kuşeyrî" diyor ki:
《TAKVÂ》nın aslı evvelâ ŞİRK'den sakınmak, sonra isyan ve günahlardan, daha sonra da şübheli şeylerden sakınmakdır...
Sayfa 10 - türkçeye terc: mehmed akifKitabı okudu
Hakikaten İslamiyet ruhları tehzib eden, vicdanlara kudret veren vâsıtalarîle Müslümanların elinden tutmuş olmasaydı, onlar da kanunları, hükümleri, düsturları temâmîle kendi ellerîle yaparak diğer geri milletlerden farksız olurlardı.
Sayfa 4 - türkçeye terc: mehmed akifKitabı okudu
"...
İnsan ruhunun yükselmesine, ezelî irade ne kadar önem vermiştir; kendisine verilen şeref ve hürriyet ne kadar geniştir! Bunları bilen insan, artık öyle muazzam bir yaratıcı huzurunda olduğunu görür ki şefaatçilere ihtiyacı yok. Öyle coşkun bir merhamet karşısında bulunur ki kavuşmak için kimsenin aracılığına muhtaç değil... "
