Çocukken haftalar bana asırdı Derken saat oldu derken saniye İlk düşünce beni yokluk ısırdı Sonum yokluk olsa bu varlık niye? Necip Fazıl Kısakürek
Sayfa 148Kitabı okudu
İnsan, varlık sahasından yıldırım hızıyla ayrılıyor. Şahit olduğu ilahi iyilik ve ikramların çok azını tattıktan sonra ölümle tanışıyor. Sınırsız nimetler içerisinde iştahını açacak kadarına muhatap olduktan sonra tatmin olamadan, doyamadan, boynu bükük bir vaziyette yeryüzü sahnesinden ayrılıyor. Duyduğu mutluluklar da aldığı hazlar da yaşayan insanın bedeninde veya ruhunda hiçbir şekilde birikmemiştir. Oysa birikebilirdi de... Yediğimiz her bir elma, öncekinden daha lezzetli de olabilirdi. Çiçeğin kokusunu her alışımız bir öncekinden daha baş döndürücü de olabilirdi. Hazlar bir saniye öncekine, bir gün öncekine, evvelde aldıklarımıza eklene eklene, artarak -bilgilerimizin birbirine eklene eklene büyümesi gibi büyüyerek devam edebilirdi. Öyle de olabilecekken öyle olmamıştır.
Reklam
Dünya yaşamı; varlıkların, canlıların ve özellikle insanların gelip konacağı, âlemler arasındaki uzun yolculuğa burada ara vereceği, bir süre dinleneceği, bir mola vereceği, mola bitince de vakit kaybetmeksizin yolculuğa kaldığı yerden devam edeceği, burada biraz daha kalmak isteyenlere bir saniye dahi müsaade edilmeyeceği bir ara duraktır.
ÇOK ÖNEMLİ !!! DİKKATLİ OKUYUN !!!
Semtimizdeki kitapçıda kitaplara göz gezdirmekteyken, gözüm birden Japonca Bilgisi isimli bir kitaba takıldı. Raftaki bu kitabın kapağına düşünceli düşünceli bakmaya başladım. Raftaki kitaplara üçer beşer saniye ayırdıktan sonra neredeyse bir dakikadır bu kitabın karşısında duruyordum. Bir taraftan da, ilgi alanıma girmeyen, hiçbir şekilde benimle ilişkili olmayan bu kitaba neden bu kadar takıldığımı düşünüyordum. Içeriye O anda bir müşteri girdi; telaşlı ve yüksek sesle, Japon yapıştırıcısı var mı?" diye bağırdı. Baktığım kitabın ismiyle, çıkan bu yüksek ses arasındaki ortak kelime Japon kelimesiydi. Şimdi bazı okuyucularımızın zihin konforunu bozacak, belki de tahrik edecek bir yorumda bulunacağım: Bu olayda doğru bir sıralama yapılırsa taşlar yerine oturacaktır. Ben önce kitaba baktım, sonra o müşteri girdi ve bu iki konu tevafuk etti diye düşünüyordum. Esasında buradaki hissikablelvuku teorisine göre sıralama böyle değildi. Hissikablelvuku bakımından önce o müşteri içeriye girmiş ve Japon yapıştırıcısını sormuştu; ben de onun bu sorusuyla ilişkili olarak, ikinci aşamada Japonca Bilgisi kitabına biraz daha dikkatle bakmış oldum. Hissikablelvukuya göre tevafuk eden ikinci hadise ilk sirada, ilk hadise ise ikinci sıradadır. Çünkü hissikablelvukuda zaman geriden ileriye değil, ileriden geriye doğru yaşanmaktadır.
Sayfa 163Kitabı okudu
Çocukken haftalar bana asırdı / Derken saat oldu,derken saniye/ İlk düşünce,beni yokluk ısırdı / Sonum yokluk olsa bu varlık niye? Necip Fazıl Kısakürek, Zehir
Sayfa 148Kitabı okudu
Bil ki Allah seni okuyor . Seni saniye saniye ,satır satır,anbean okuyor. Sabah uyandıktan sonra, yatağa yeniden girinceye kadar ve uyuduğun saatlerde okuyor. Ayaktayken, dururken , yürürken Rakib ismiyle seni okuyor . Başkalarını da okuyor olmasının bölmediği bir okumayla seni kesintisiz ve fasılasız okuyor. Ara vermeksizin seni seyrediyor. El hareketlerini ,okuduğun şeyleri, düşündüklerini, yürüyüş tarzını,endamını seyrediyor. Önünden ve arkandan , sağından ve solundan,içinden ve dışından sana bakıyor. Bugüne dek senden hiç ayrılmamış bakışıyla hep sana bakıyor.
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.