SONNN!!!
Sen benim için çok farklısın derdin, eminim hayatında en çok sevmediğin bendim.
Sayfa 197
İnsanoğlu alışamam dediği nelere alışıyor. Atlatamam dediği neleri atlatıyor. Biraz kaygılanıyor ama sonradan görüyor ki, derdini veren Allah, dermanını da veriyor.
Reklam
Koşar durursun, serüvenler, gündelik olaylar, insanlar, yorgunluklar, acılar, birbiri ardına devrilen sabahlar, akşamlar... Kendinle başbaşa kalmak, kendini dinlemek yok. Hele kendini seyretmek uzun uzun bir aynada, ona hiç vakit yok...
Sayfa 58 - AĞUSTOS İKİNDİSİNDEKitabı okudu
insanlardan korktuğum için ördüğüm, ardına saklandığım kalın duvarlarım var.
Hişt hişt
Sait Faik "Hişt hişt" diye bir ses duyduğunu yazar kırlarda yürürken. Başını çevirir bakar, kimse yok. Yine yürür, yine o ses "Hişt hişt". Sanki şakacının biri saklanmış ağaçların ardına oynuyor kişiyle. Nerden gelir o ses? Bir şeyler hatırlatırcasına. Yaşıyorsun, soluk alıyorsun, yıldızları görüyorsun, sevdiğinin yüzüne bakıyorsun, elini tutuyorsun, duygularını sözcüklerle anlatıyorsun, başkalarına iletiyorsun. Budur "Hişt hişt" diye bizi uyaran. Uyan, kendine gel, duy varlığını, doğayı, yaşamı, evreni, yaratıkları, insanları... "Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena" diyordu Sait. Çünkü insanın kendi içinden gelen bir sestir o. Evrenin bir küçücük parçacığı olan insanoğlunun kendini uyarması, yaşama bağlama coşkusudur...
Sayfa 99 - odamda ağustosböceğiKitabı okudu
Adına yalnızlık denen korkularım var benim, insanlardan korktuğum için ördüğüm, ardına saklandığım kalın duvarlarım var. Bunun nedeni yalnızca bir insan değil, insanlar. Tanıdıklarım, güvendiklerim ve zamanında sevdiklerim. Konuyu yalnızca sevgili konusuna bağlarsam haksızlık etmiş olurum.
Reklam
286 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.