Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1881 yılını ve yakın sonrasını içerisine alan dönem olan XIX. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti'nin coğrafi durumu ve ekonomik zenginliği, emperyalist Avrupalı büyük devletlerin saldırılarına ve dolayısıyla Osmanlı'yı parçalamaya yönelik poli­tikalar gütmelerine sebep olmuştu. İngiltere'nin Hindistan'a gi­den yolları kontrol altına alma çabası, Rusya'nın Asya ile Kafkas­lara sarkma ve Akdeniz'e çıkma isteği, Osmanlı Devleti'nin iç düzeninin bozulması ve Ortodoksların Ruslar, Katoliklerin Fran­sızlar tarafından korunması girişimleri, milliyetçi ayaklanmaların desteklenmesi ile birleşince XIX. yüzyılın en önemli sorunların­ dan olan " Şark Meselesi" ortaya çıktı.
Her mezhep kendisinin "kurtuluşa eren fırka" olduğunu iddia edip, İslam'ı tekeline alırken, kendisi gibi olmayanları İslam dışı ilan etmekte, onlara yaşama hakkı tanımamaktadır. Bunun en açık örneğini IŞID meselesinde görebiliriz. Suriye'deki, Irak'taki, Yemen'deki çatışmalarda da mezhep farklılıkları hem motivasyon, hem de meşruiyet aracı olarak kullanılmaktadır. Orta Doğu'da, hatta Müslümanlanın yaşamış oldukları her yerde ya fiilen mezhep çatışması vardır (Pakistan) veya iktidar kavgaları mezhepler üzerinden yürütülmektedir. Bu sebepten diyoruz ki; Orta Doğu'da olup bitenleri anlayabilmenin anahtarlarından birisi, belki de en mühimi Şiiliktir. Haritaya baktığımızda İran'da %85, Irak'ta %60, Suriye'de %12, Suudi Arabistan'da %15, Körfez ülkelerinde %30-70 oranında Şii nüfusun olduğunu bilmek, İran'ın Şiilerin olduğu her yerle ilgilenmeyi sorumluluk saydığını görmek, nüfuz ve iktidar çekişmesinin en iyi kullanabileceğini enstürmanın mezhep meselesi olduğunu anlamak için yeterlidir.
Sayfa 126 - POLİS AKADEMİSİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Amerika, İngiliz petrol tröstü olan Royal Dutch Shell Company'nin ABD'ye sızmasını engellemeye çalışıyor. Bu şirket, kendine bağımlı olan diğer bir şirket aracılığıyla 1922'de ABD petrol üretiminin yüzde 3,5'unu elinde bulundurmaktaydı. Royal Dutch, aynı zamanda, Borneo'nun (Hollanda-Doğu Hindistanı) petrol üretiminin de yüzde 90'ını denetlemektedir. Royal Dutch, Rotşilt (Rothschild) grubu ile birlikte, Asya Petrol şirketini kurmuştur. Bu, Doğuya giden denizyollarında önemli bir rol oynayan bir petrol ticareti girişimidir. Bugün, bir dünya turu yapmak amacı ile Nev York'tan yola çıkan bir gemi, Avrupa, Akdeniz, Doğu ve Batı Hindistan, Japonya, Filipinler, Avustralya, ve Kuzey Amerika'nın Batı kıyısında 110 önemli limana uğrar ve Panama kanalından da geçerek Nev York'a geri dönerse, bu gemi uğradığı limanların her birinde Royal Dutch-Shell grubuna ait bir petrol istasyonu ile karşılaşacaktır.
Sayfa 64 - İ. Amter, 23 Mayıs 1923, Internationale Presse-KorrespondenzKitabı okudu
Türk düşmanlığı
Biz harp devam ettiği kadar hiçbir vergi almadık, bilakis Hayran'ı altın ve nişana boğduk. Halep'ten Aden'e kadar süren o koca memlekette bir Arap meselesi vardı zannetmeyiniz. Arap meselesi denen şey Türk düşmanlığı hissi idi. Bu hissi ortadan kaldırınız: Suriye ve Arabistan meselesi, Arapsaçına döner, karmakarışıklığın içinden çıkamazsınız. Müslüman Araplar arasında bir Arap halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı. Hristiyanlar ise, daha fazla Türk düşmanı iken, en iyi idare Osmanlı idaresi olduğu fikrinde idiler. Çünkü kendilerini imtiyazlandıran Osmanlı idaresi kalkarsa, Müslüman Arapların tahakkümü tehlikesi vardır. Sonra yabancı bir idare iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur. Türkler ise piyasa ve pazarlarda yerlilerin rakipleri değildirler. İşte bir Fransız vesikası: "... Maruni Patriği de bilir ki eğer Fransızlar gelecek olurlarsa, haksız imtiyazları elinden alacaktır. Patriğin arzusu Fransız himayesinde, fakat Osmanlı idaresinde yaşamaktır." Suriye'de Hristiyanlık, Müslümanlık; Filistin'de Araplık, Yahudilik; Hicaz'da şeriflik, Vehhabilik meseleleri, bizzat Türk-Arap meselesinden daha azılı idi. Nitekim biz çıktık; nifak, bütün Akdeniz, Kırmızı Deniz ve çöller boyunca yanıp durmaktadır.
Sayfa 52 - Pozitif Yayınevi, Aralık 2023Kitabı okuyor
İnsan "Batı"yı nasıl tanımlar? Tabii ki hepimiz bunun ne olduğunu biliyoruz: Her gün kullandığımız veya bir şeyler okurken rastladığımız bir terimdir; hatta kendi kültürümüzü tanımlamamızı sağlayan en önemli deyimlerden biridir -muhtemelen de bu en önemlisidir. Ancak "Batı" tamı tamına nedir? Üçüncü yüzyıl yazarlarından
Sayfa 26 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bir tarafta Akdeniz'e inme sevdasında olan Rusya, öte yanda Balkanlar'da söz sahibi olmak isteyen diğer büyük devletler... Κιsacası hilal ile haçın kavgasıdır bu Şark meselesi. Garp'ın Şark'a kinidir, kan davasıdır bu mesele. Aradaki fark, kan dökenin hep onlar olmasıdır.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Kölemen Beyleri çekilip gittilerse de, mühim bir vakıa ortada kaldı: İngiltere Devleti, hiçbir sarih hakkı olmaksızın Osmanlı Devletinin dahili işlerine müdahale etmiş ve Osmanlı Devlet ricattin Mısır halkına karşı aczini izhar ve ispat ile zayıf ve mahçup bir vaziyete düşmüştür. Bu vak'adan da anlaşılıyordu ki, Mısırın kurtarılmasında hizmeti sebkeden İngiltere Fransızlardan Devleti, bundan böyle Mısır işlerinde Osmanlı devletinin nüfuzunu kırarak, Hind yolu üzerinde mühim bir mevki olduktan başka, Akdeniz ve Afrika siyasetlerinde dahi vazifesi pek büyük olabilecek bu zengin mınttakayı, kendi nüfuzu altında bulundurmağa, o zamandan itibaren karar vermiştir. Görülüyor ki, Fransızları Mısırdan çıkarıncıya değin, silâh arkadaşlığı eden Osmanlılar ve İngilizler, müşterek düşman ortadan kalkınca, Mısırın sahipliğinde biribirine rakip iki devlet halini andırır vaziyetler almış bulunuyorlar. Kölemenler meselesi, Osmanlı nüfuz ve menafiine uygun olmıyan bir şekilde bu suretle halledildikten sonra, Osmanlılar Mısırın idaresini tanzime uğraştılar. Sadrazam Yusuf Ziya Paşa adilâne ve mutedilâne icraat ile asayişi hayli temin ettikten sonra, İstanbula dönerken, yukarıda ismi mezkür Hüsrev Ağaya vezaret rütbesi tevcih ederek, onu Mısır Valisi tayin eyledi. Hüsrev Paşa da, sadrıazamın çizdiği yolda hareketle Mısırın ziraat ve ticaretine epey hizmet etti. Ancak Saide çekilen Kölemenler, devlete itaat ettirilmediği gibi, onlar yüzünden İngilizlerin Mısır hakkındaki fikir ve emelleri de az çok tezahür etmişti. Hasılı Mısır, Fransızlardan istirdat edilmiş olmakla beraber, Mısır meselesi hiçte kapanmış değildi.
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.