Gönderi

Türk düşmanlığı
Biz harp devam ettiği kadar hiçbir vergi almadık, bilakis Hayran'ı altın ve nişana boğduk. Halep'ten Aden'e kadar süren o koca memlekette bir Arap meselesi vardı zannetmeyiniz. Arap meselesi denen şey Türk düşmanlığı hissi idi. Bu hissi ortadan kaldırınız: Suriye ve Arabistan meselesi, Arapsaçına döner, karmakarışıklığın içinden çıkamazsınız. Müslüman Araplar arasında bir Arap halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı. Hristiyanlar ise, daha fazla Türk düşmanı iken, en iyi idare Osmanlı idaresi olduğu fikrinde idiler. Çünkü kendilerini imtiyazlandıran Osmanlı idaresi kalkarsa, Müslüman Arapların tahakkümü tehlikesi vardır. Sonra yabancı bir idare iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur. Türkler ise piyasa ve pazarlarda yerlilerin rakipleri değildirler. İşte bir Fransız vesikası: "... Maruni Patriği de bilir ki eğer Fransızlar gelecek olurlarsa, haksız imtiyazları elinden alacaktır. Patriğin arzusu Fransız himayesinde, fakat Osmanlı idaresinde yaşamaktır." Suriye'de Hristiyanlık, Müslümanlık; Filistin'de Araplık, Yahudilik; Hicaz'da şeriflik, Vehhabilik meseleleri, bizzat Türk-Arap meselesinden daha azılı idi. Nitekim biz çıktık; nifak, bütün Akdeniz, Kırmızı Deniz ve çöller boyunca yanıp durmaktadır.
Sayfa 52 - Pozitif Yayınevi, Aralık 2023Kitabı okuyor
·
195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.