"Vahdettin hain midir, değil midir?" sorusu pek çok kez sorulmuş, birçok kişi tarafından üzerinde tartışılmıştır. Bunlardan birisi de Uğur Mumcu'dur (Uğur Mumcu, Cumhuriyet, 8 Temmuz 1981'den aktaran kaynak: Uğur Mumcu, Uyan Gazi Kemal, 4. baskı, um:ag Yayınları, Ankara, 2007, s. 168). O'nun değerlendirmesine kulak kabartalım: "İşgalci ordularla işbirliği yapana, dünyanın neresinde olursa olsun "hain" denir. İkinci Dünya Savaşı'nda Fransız Mareşali Petain, Başbakan Laval, işgalci Almanlarla işbirliği yaptıkları için haindir, Norveç Başbakanı Quinsling yine Hitler orduları ile işbirliği yaptığı için haindir ve Afganistan'da Babrak Karmal, işgalci Sovyet birlikleri ile işbirliği yaptığı için haindir. Tarih, bunlara başka sıfat bulamadı! Bulamıyor! Peki ya Vahdettin? O ne?… Elbette hain ve işbirlikçi, İngiliz savaş gemisi ile yurdunu terk edecek kadar hain ve alçak değil mi?… Elbette alçak, elbette haindir." İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, 24 Ekim 1922'de İngiltere Dışişleri Bakanlığına gönderdiği gizli yazıya kaynak olarak gösterilmiş olan Yeni Gün gazetesinin 1 Ekim 1922 günlü sayısında yayımlanmış olan yazıdan Salâhi Sonyel şu pasajı aktarmıştı: "Türk ulusunun utkusu, hain Padişahı, taht ve tacını bırakmaya zorlamıştır. Konstantin'den sonra devirmiş olduğumuz Padişah, İngilizlerce ülke dışına çıkarılmak üzeredir. Mehmet VI adı altında padişahlığa başlamış olduğu günden bu yana ulusuna ihanet etmiş: İngilizler ve Yunanlılarla işbirliği yapmış; şimdi de görevinden çekilmiştir… Cehenneme gitsin!"
Sayfa 21 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Ah ! Canım Türkiye'm !. :(
"Yobazların elinde , tamamen çürüyüp gitmiş , alçak gazetelerle zehirlenmiş , bir daha çıkmayacak biçimde gırtlağına kadar bilgisizlik ve adilik bataklığına saplanmış bir ülke ; yer yarılmış da sanki dürüst insanlar toprağın altına girmişti ; evrensel aptallık ve uyuşuklukların gölgesinde cehalet yüce saltanatını sürdürüyordu."
Reklam
Beyaz çıplak bedenler, nemli alçak toprakta, Ve kemikler ki fırlatılmışlar küçük alçak kuru tavanarasına, Takırdıyorlardı yıllardır yalnızca sıçanın ayağı altında
Herkes babamı dinliyordu. O kaşlarını çatmış, gözlerini kısmış, alçak bir ses tonuyla: "Ülkedeki sistem özellikle son elli yıldır şahsi kazanın üzerine kurulmuştur. Ülke yararına projelere atılmak isteyenler, çok acıdır ki engellenmeye çalışılıyor. Hatta Bunlardan bazıları, bana yakın olduklarını sandığım kişiler de olabiliyor!"
- Üstün bir bilgin olarak tanınan bir kimsenin nasıl olması gerekir? +Üstünlükle ne demek istiyorsunuz? -Bütün ülke içinde ve kendi boyunda tanınmış bir kimse +Bu ünlü olmaktır; üstünlük değildir. "Üstün bir insan,sağlam öz yapılı, dürüst ve doğruluğu seven bir kimsedir.O, insanların sözlerini ölçer, kişiliğini inceler ve başkalarına karşı alçak gönüllü olmaya çalışır. Ünlü bir insana gelince; o,görünüşte erdemlidir; ama bunun tersini yapar ve kendisinden hiç kuşku duymaz.
Söyle aşkın İânesinden kim yadırgattı seni? Hangi alçak aşka düşman etti, aldattı seni? Kendi mülkündür bu ülke, kim tutup attı seni?
Sayfa 46
Reklam
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.