Annem Beni Saksıda Bir Çiçek Gibi Toprağa Beleyerek* Büyütmüş Annem ile zaman zaman bebeklik ve çocukluk dönemlerini konuşuruz Anlattığı şeyler beni bu topraklara biraz daha fazla bağlar O yıllarda bugün ki gibi bebek bezi ne gezer Nasıl beni bezlerdin diye sorduğumda bulduğu çözüme hayran kaldım Tarladan aldığı toprağı önce elekten geçirir sonra onu soba ya da tandır da ısıtır bir bez parçası ile beni toprağa sararak bezlermiş Saksıda bir çiçek gibi toprağa sararak büyütmüş beni Anadolu ana dolu, Anadolum İnsanlığın yeni analarını bu bilgiler ile besleyip Türk çağını yaşatacak nesilleri büyüyeceğiz. Önder Karaçay *Belemek: Sarmak demektir. Özellikle annemden aldığım kelimeyi kullandım ki Türkçe kelimelere yeniden can vereceğiz.
Uraz'ın bir anda kurduğu cümle yalnızca sözümü değil, nefesimi de kesti. Aldığım nefes yarıda kaldı, hissettiğim şaşkınlık duygusu beni olduğum yere çivilerken aynı anda koşarak uzaklaşmak istiyordum 'Ne?" deyiverdim sadece. Uraz başını salladı. "Bu,'' dedi, "Sana vereceğim iki haberin yalnızca ilki... Annen hamile, bir kardeşin olacak. Ve..." "Ve?" dedim öfkeyle, "Ve ne, Uraz? Ne?" "Hamileliğini ögrendigi gün hastanede bir şey daha öğrenmiş.. Karaciğer yetmezliği. Aslında zaten hastaneye gitme sebebi yaşadığı karın ağrılarıymış, bir hastalığı olduğunu hissettiği için hastaneye gitmiş ve hastalık haberinin yanında bir de bebek haberi almış..." "Ne?" Nutkum tutulmuştu, Uraz karşımda durmuş bana art arda öyle hikayeler anlatıyordu ki içinde bulunduğum anın gerçek olup olmadığını sorguluyordum. Önce kendisi ile ilgili anlattıkları, şimdi annem ile ilgili anlattıkları. Şaka mıydı tüm bunlar? Nasıl acımasız bir gerçeklikti bu?
Reklam
Ve Ali'doğdu! 22 Eylül 1977, Çarşamba günü, saat 13:15'te. Zor bir doğum oldu. Öyle zordu ki, hatta ben ameliyathanedeyken doktorlar, "Anne mi, çocuk mu?" diye sormuşlar. Annem ve ablam bayılnuş; O, hastaneden kaçmış… Uyandığımda bebek O'nun kucağındaydı. Bebeğe bakışı gözümün önünden hiç gitmiyor. Benim uyandığınu görünce, "Gamzeleri var oğlumun, hiç delik yanaklı bebek görmemiştim" dedi.
Sayfa 23 - Doğan KitapKitabı okudu
Benim Annem Bir Terörist!
MUTLULUK; İpeksi bir dokunuştur mutluluk. Af etmek, sevmek ve sevilmektir mutluluk. Hayatın fren teline basıp yavaşlamaktır belki de mutluluk. Bir çiçeği koklamak bir taşı bile sevmektir belki de mutluluk. Bir bebek kokusudur mutluluk.
Sayfa 159Kitabı okudu
Öngörü ve Kontrol
Kontrol bir ön beyin fonksiyonu olarak devreye girdiğinde, stresi tetikleyen alt beyin fonksiyonları engellenir. Yani herhangi bir stres durumunun başımıza geleceğini tanımlayabilirsek, ani olaylarla karşılaştığımızda bu durumla daha iyi baş ederiz. Bebek ve çocukların hayatındaki stres anları ile ilişkili kontrol ve öngörüyü nasıl artırabiliriz: - Zorlu tecrübeler öncesinde bebeğin yaşından bağımsız her zaman anlatmak ve onu anlamak - (Birazdan aşı olacaksın. Koluna küçük bir iğne batacak ve canın biraz acıyacak. Birazdan dışarı çıkacağım ve sonra geri geleceğim.) - Ani, beklenmedik tecrübeleri kasıtlı yaşatmamak - (Evden bebeğe fark ettirmeden çıkmak, bir oyuncağa dikkatini çekip ağzına istemediği bir yemek veya ilaç vermek, başından birdenbire su dökmek, aniden suya sokmak gibi…) - Zor tecrübeye yaklaşırken sürece eşlik etmek - (Kulen çok yükseldi, ah sallanıyor görüyorum, aman devrilmek üzere… ahhh düştü hepsi!) - Ebeveynlerin stres anlarındaki destek ilişkisinin öngörülebilir olması - (Biliyorum ki annem ve babam ben endişeli olduğumda yanımdadır. Biliyorum ki o anlarda onlara güvenebilirim.) - Tüm bu süreçlerde amaç stresi öngörüp o andaki kaygıyı yok etmek veya yok saymak değil, çocuğun bu kaygıyla baş etme becerisini geliştirmek adına ona öngörü vermektir. Verdiğimiz mesaj: Yakın gelecekte zor bir tecrübe yaşayacaksın / yaşamak üzeresin, kaygılanman normal.
Sayfa 133Kitabı okudu
Sabahları annem beni bir bebek gibi pencerenin kenarına oturtur, dersimi tekrarlattırır, sütümü içirirdi.
Reklam
281 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.