Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kurumsal bir tarikat bağına sahip olmadıkları anlaşılan bu muvelleh dervişlerin özelliklerine baktığımızda, muvellehliğin onlardaki tezahür biçimlerinin temelde yerleşik dini ve toplumsal yapıya bir muhalefet üzerine inşa edilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu muhalefetin yansımaları olan namaz kılmama, oruç tutmama, giyim-kuşam
Sayfa 82 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
Mihnet ve zahmet insanlara mahsustur. Ben suret âleminin her tarafını dolaştım. İnsan her yerde gamlı ve biçaredir. Herkes kendine göre bir mihnete yakalanmıştır. Hiç kimseye muafiyet beratı verilmemiştir
Reklam
-Gece ile Gündüzün Münazarası- Gece ve gündüzün birbirlerine üstün gelmek için Münazara sırasında gösterdikleri delilleri dinle. Bu, gönülden gam ve kederin şiddetini uzaklaştıran bir sergüzeşttir. Onlar üstünlüklerini ispatlamak için mücadeleye giriştiler. Bu övme ve kınama konusunda şöyle sözler geçti: Gece: Tanrı gündüzü geceden yarattığı
- Eğer güzel misk'in varsa kimseye söyleme. Zira o, kokusuyla kendi varlığını bildirir. !!!
Çavuşların gaza öncesi askeri teşvik için yaptığı konuşmalar
Çavuşlar hep birlikte öyle çağrıştılar: "Hey yiğitler! Hey gaziler! Bugün o gündür ki kâfirin bağrını kan ve kanını Ceyhun edeceğimiz, bağırsakların perran edeceğimiz [uçuracağımız] ve bașlarını top gibi galtan edeceğimiz [yuvarlayacağımız] gündür. (Neşri Tarihi) Çavuşlar sağdan ve soldan dualar edip sultanı överek, "Nesilden nesile padişah olan, İnaloğlu'nu yenen Kara Devletşah'ın bașını kesen, Kubatoğlu ile Kara Yahya'yı kaçıran, yeryüzünün padişahı (Çelebi Mehmed) budur." derlerdi. (Neşri Tarihi) "Hani o sultan ekmeğini yiyenler, can ve baş feda ederiz diyenler, iște sırasıdır. Bugün erler meydanında kimin Anası er doğurdu. Gaza elbisesi kimin boynuna biçildi. Hani şimdi erlik davasını güdenler, gelsinler görelim.' dediler. (Neşri Tarihi)
Reklam
Emir Kîrmanî ;
Senin gönüllere sükûnet veren yüzünü görmeden, Gönlüm sükûnet bulmaz. Gönlüne sükûnet veren bir sevgilisi olmayan insanın Gönlü nasıl da miskin ve biçaredir.
Sayfa 262 - EpubKitabı okudu
Senâ’î :
Cehalet daha kıymetlidir, Seni senden almayan bir ilimden.
Sayfa 211 - EpubKitabı okudu
Hikâye:
Oğuzların eline düştüğünde Sultan Sencer’e böyle muazzam bir saltanatın nasıl perişan olup bu hale geldiğini sordular. O da şu cevabı verdi: “Büyük işleri küçük adamlara, küçük işleri de büyük adamlara verdiğim için. Çünkü küçük adamlar büyük işleri yapamadılar ve büyük adamlar da küçük işleri yapmaya tenezzül etmediler, bunu bir şerefsizlik saydılar. Bu iki sebepten dolayı işler kötüleşti, memleket sarsıldı, devlet ve ordu bozuldu.”
Sayfa 198 - EpubKitabı okudu
291 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.