Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necdet Öztürk

Necdet ÖztürkGazi Padişahlar yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.1/10
53 Kişi
220
Okunma
10
Beğeni
2.701
Görüntülenme

Hakkında

1949 Düzce doğumlu. Arifiye İlköğretmen Okulu ve Çapa Yükseköğretmen Okulu’nu yatılı okudu. İlkokul öğretmenliği (1972/73) yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Lise tarih öğretmenliği (1977/79; 1982/85) yaptı. Vatani vazifesini yedek subay olarak yerine getirdi (1979/1981). Kabataş Erkek Lisesi tarih öğretmeni iken Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’ne araştırma görevlisi olarak naklen atandı (1985). Hadîdî’nin Tevârih-i Âl-i Osman’ı üzerindeki çalışması ile Dr. unvanını aldı (1986). Yardımcı doçent (1989/92) olarak çalıştı. Daha sonra Doçent (1992) ve Profesör (1998) unvanlarını aldı. Çalışmalarını 15. yüzyıl Osmanlı kroniklerinin yayınları üzerinde yoğunlaştıran Öztürk aynı Üniversitede öğretim üyeliğini sürdürmektedir. Çok sayıda sempozyum, kongre bildirileri ve makaleleri yanında 15. yüzyıl Osmanlı tarih kaynağı yayını bulunmaktadır. Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Unvan:
Akademisyen, Prof. Dr.
Doğum:
Düzce, 1949

Okurlar

10 okur beğendi.
220 okur okudu.
2 okur okuyor.
319 okur okuyacak.
5 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Fatih'in, bilimsel çalışmalara ve bilim adamlarına büyük önem vermesinin sonuçları kısa zamanda görülmüş ve İslam dünyasının önemli bilim merkezlerinden çok sayıda bilgin, daha iyi imkânların olduğu İstanbul'a akın etmiştir. Bu dönemde şairler, mutasavvıflar, şeyhler ve benzeri dışında sadece İran'ın Semerkand, Buhara, Herat gibi ilim merkezlerinden yaklaşık otuz bilim adamı Osmanlı payitahtı İstanbul'a gelmiştir.
Sayfa 212 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı kaynaklarında Kazıklı Voyvoda. II
Sultan Mehmed Eflak vilayetine sefer edip, Drakulaoğlu Kazıklı Voyvoda melunla savaştı. O melunun ettiği zulümleri hiçbir padişah etmemiştir, hiçbir tarihte görülmemiştir. Oğluyla ve kızıyla insanı kazığa vurmayı hiçbir kimse akıl etmemişken, o etmiştir. Drakula, Çakırcıbașı Hamza Bey adlı sancak beyini hile ile yakalayıp bu denilenleri yaptı. (Oruç Bey Tarihi)
Tarihe mal olmuş bir olay, günümüz normlarına göre değerlendirilemez.
Tarih ilmi, insanların geçmişte yaptklarını araştıran bir disiplindir. Tarihin inceleme alanına giren olaylar hiçbir zaman sebepsiz meydana gelmezler. Dolayısıyla olayların sonuçlarıyla ilgilenmek ne kadar önemli ise sebepleriyle ilgilenmek de o kadar önemlidir. Tarihî olaylardaki bu "sebep- sonuç ilişkisi" yeterince anlaşılamazsa yahut bunlardan biri göz ardı edilirse, bilimsel gerçeği ortaya koyacak bir sonuca varılamaz. Dolaysıyla ortaya atılacak görüşler, o olayı peșinen yargısız infazdan öteye geçmez. Her türlü dayanaktan yoksun bu tür görüşler, kuşkusuz en çok genç nesillerin kafasını karıştır; kendi tarihlerine karşı besledikleri tarih sevgisi ve şuurunu zayıflar. Geçmişte olmuş bitmiş, tarihe mal olmuş bir olay, günümüz şartlarına ve normlarına göre değerlendirilemez. Tarih ilminin kendine özgü araștırma metodu ve prensipleri vardır. Olaylar bu kriterlere göre değerlendirilir. Yoksa isteyen istediği gibi anlayıp yorumlayamaz. O devrin genel ve özel şartları çok iyi bilinmeli ki sağlıklı kararlar verilip sonuçlar çıkarılabilsin. Diğer bir deyişle, olayların uzak ve yakın arka planları ayrıntılarıyla çok iyi bilinmelidir. Bu söylenenler kavranılmadıkça herhangi bir olay hakkında görüş ve düşünce ortaya atılması isabetli olmaz. Tarihin savunucusu yine tarihin kendisidir. Olayları değerlendirirken çarpıtmamak gerekir. Duygusal ve ideoljik yaklaşımlardan uzak durulmalıdır.
Murad Gazi (1421-1451)
... Sultan ll. Murad kazandığı Varna ve Kosova zaferleriyle (1444, 1448) Türklere karşı yürütülen Haçlı ittifakını/birliğini çökertti. Ülke yönetimini kendi isteğiyle oğlu Şehzade Mehmed'e (Fatih) bırakarak tarihin nadiren tanık olduğu örnek bir davranış sergiledi. İlim ve sanat adamlarını himaye ve teşvik ederek kendisinden sonraki padişahlara örnek oldu. Ülkenin şenlenmesi için bayındırlık faaliyetlerine büyük önem verdi.
Sayfa 182 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Devleti, toplumunu "huzur ve barış" içinde tutabilmiş midir?
Osmanlı Devleti, zamanla üç kıtaya yayılmış böyle bir toplum yapısını, imparatorluktan ilk kopuşun yaşandığı 1830 yılına kadar (bu tarihte Yunanistan bağımsızlığını ilan etti) huzur ve barış içinde nasıl bir arada tutabilmiştir?Disiplinli ve savaş yeteneği yüksek askerî gücü ile mi; yoksa siyasî, idarî, adli, mali örgütü ile mi; ya da çok iyi düzenlenmiş toprak rejimi ile mi?
Reklam
Gemileri ilk karadan yürüten Türk, Gazi Umur Bey
1338 yılındaki Epir harekatında İnebahtı Körfezi'ne geçebilmek için gemileri 10 kilometre karadan yürütmesiyle Fatih Sultan Mehmet'e de ilham kaynağı olduğu belirtilen Aydınoğulları Beyi Gazi Umur Bey, Çaka Bey ile Türk denizciliğinin kurucusu olarak gösterilir. 1465 tarihli “
Düsturname-i Enveri (19-22. Kitaplar); Osmanlı Tarihi (1299-1465)
Düsturname-i Enveri (19-22. Kitaplar); Osmanlı Tarihi (1299-1465)
” adlı eserde anlatılmıştır.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
256 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Osmanlı'nın kuruluşundan itibaren ilk iki yüzyılda ülkeyi yöneten sekiz Osmanlı padişahının siyaset ve devlet adamlığı vasıfları ile yaptırdıkları din, eğitim, bilim, sağlık ve sosyal amaçlı hayır eserleri, Âşık Paşazade, Neşrî, Oruç Beğ gibi 15. yüzyıl Osmanlı tarih yazarlarının aktardıkları bilgiler ölçüsünde anlatılıyor. Kuruluş ve yükseliş dönemlerinde ülkeyi yöneten bu padişahların kazandıkları savaşlar, fethettikleri şehirler ve askerî başarılarından ziyade, fethedilen bölgelerde toplusal düzeni, idareyi sağlamak adına yaptıkları üzerinde duruluyor. Yazarın 15. yüzyıl Osmanlı tarihçileri hakkında önemli çalışmaları ve eserleri var. Bu kitap o çalışmalar sonucu derlenerek hazırlanmış önemli ve güvenilir bir eser. İyi okumalar.
Gazi Padişahlar
Gazi PadişahlarNecdet Öztürk · Timaş Yayınları · 201225 okunma
263 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
neden okunmalı?
Ağır bir tarihi anlatı yerine devlet düzeni ile ilgili aktarılmak istenen kavramlar kroniklerden örnekler verilerek işlenmiş. 15. yüzyıl Osmanlı kronikleri kaynak olarak gösterilmesine rağmen sadeleştirilmiş Türkçe kullanılması dönemin diline hakim olmayanlar için bile okumayı oldukça kolaylaştırıyor. Aynı zamanda kroniklerin bu kadar anlaşılır aktarılması, Osmanlı'nın kuruluş yıllarında devlet geleneği, dönemin üslubu hakkında okuyucunun zihninde bir 14-15. yüzyıl şeması oluşmasına yardımcı olacaktır. Osmanlı ordusunun sefere nasıl hazırlandığını, çağdaşı devlet yöneticileriyle nasıl bir iletişim halinde olduğunu, bürokrasinin ne şekilde işlediğini, erken Osmanlı yönetiminin hangi şartlar altında hangi ilkelere bağlı olarak geliştiğini anlamlandırabilmenizi sağlayacaktır. Ayrıca Osmanlı yükselme dönemine biraz hakimseniz erken Osmanlı yönetimi ile arasındaki farkı ve bu farkın nelerden kaynaklandığı arasında bağlantı kurabileceksiniz. Lisansa yeni başlamış tarih öğrencilerinin, orta çağ tarihine ilgi duyanların okuması gereken bir kitap olduğu düşüncesindeyim.
Osmanlı Devlet Düzeni
Osmanlı Devlet DüzeniNecdet Öztürk · Yitik Hazine Yayınları · 20124 okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Düsturnâme-i Enverî
Sıkça seyahat eden birisi olarak, gittiğim şehirlerin geçmişten bugüne gelen bir hikâyesi olup olmadığını her zaman merak etmişimdir. Kimi zaman bu merakım şehirlerin üzerinden, o şehirde gördüğüm bazı insanların, simaların üzerine yoğunlaşır ve onların da bir hikâyelerinin olup olmadığını merak ederdim. Bu durum bir zaman sonra bende önü alınmaz
Düsturname-i Enveri (19-22. Kitaplar); Osmanlı Tarihi (1299-1465)
Düsturname-i Enveri (19-22. Kitaplar); Osmanlı Tarihi (1299-1465)Necdet Öztürk · Çamlıca Basım Yayın · 20139 okunma