Memed, dingin: "Bundan sonra insan öldürmeyeceğim." Süleyman, yakasını bırakmadan: "Eğer bir Abdi Ağa'ya daha rastlarsan, onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi Ağa görürsen, yüzünü de öldür..."
Sayfa 124 - Yapı Kredi Yayınları
Kur'an' ın Türkçelestirilmesinden, yani anlaşılmasından rahatsız olup bunu “dinsizlik” diye adlandıranların, ezanın Türkçeleştirilmesini de aynı şekilde “dinsizlik ” diye adlandırmalarına şaşmamak gerekir. Onlara göre Arapça “Allah” sözcüğünün yerine Türkçe “Tanrı” sözcüğünü kullanmak bile dinsizliktir! Oysaki, bilindiği gibi “Yaradan”ın en eski adlarından biri Türkçe “Tanrı” sözcüğüdür. Orta Asya’da MS 8. yüzyılda “Tengri” diye kullanılan bu sözcük, MÖ 4000’lerde Sümerlerde “Dingir” olarak kullanılmıştır. Yani Türkçe “Dingir/Tengri/ Tanrı” sözcüğü, etimolojik olarak Arapça “Allah” sözcüğünden daha eski bir sözcüktür. Ayrıca Türklerin Yaradan’ a kendi dillerinde seslenmelerinden daha doğal ne olabilir? Bunun dinsizlikle ne alakası vardır? Yoksa bizim dinciler, Allah’ın Türkçe bilmediğini mi sanmaktadır? Ayrıca Atatürk’ten önce geçmişte de “Allah” için Türkçe “Tanrı”, hatta “Çalab” adları kullanılmıştır. Örneğin Yunus Emre, Molla Feneri, Süleyman Çelebi zaman zaman Arapça “Allah” yerine Türkçe “Tanrı” ve “Çalab” adlarını kullanmıştır.
Sayfa 355Kitabı okudu
Reklam
Memed, dingin: ''Bundan sonra insan öldürmeyeceğim.' ' Süleyman, yakasını bırakmadan: ''Eger bir Abdi Ağaya rastlarsan, onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi Ağa görürsen, yüzünüde öldür...'' Memed, gerek: ''Söz'' dedi. ''Yüz tane bulursam, yüzünü de..''
"Bana bak! Oğlum İnce Memed," dedi. "Suçsuz adamı, az suçlu olan adamı, parası için adamı öldürürsen iki elim yakanda olsun." Memed dingin: "Bundan sonra insan öldürmeyeceğim." Süleyman yakasını bırakmadan : " Eğer bir Abdi Ağaya daha rastlarsan, onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi ağa görürsen yüzünü de öldür.. " Memed gülerek: "Söz" dedi. "Yüz tane bulursam yüzünü de.."
Sayfa 124
Aslolan mesajdır, mabetler ve taşlar yerine gelir, yeniden inşa edilir, ancak mesaj baki kalır. Tıpkı Süleyman Mabedi gibi Kâbe de sayısız kez saldırıya uğramış ve yıkılıp yeniden inşa edilmiştir.
Onlara göre Arapça "Allah" sözcüğünün yerine Türkçe "Tanrı" sözcüğünü kullanmak bile dinsizliktir! Oysaki, bilindiği gibi "Yaradan"ın en eski adlarından biri Türkçe "Tanrı" sözcüğüdür. Orta Asya'da MS 8. yüzyılda "Tengri" diye kullanılan bu sözcük, MÖ 4000'lerde Sümerlerde "Dingir" olarak kullanılmıştır. Yani Türkçe "Dingir/Tengri/Tanrı" sözcüğü, etimolojik olarak Arapça "Allah" sözcüğünden daha eski bir sözcüktür. Ayrıca Türklerin Yaradan'a kendi dillerinde seslen- melerinden daha doğal ne olabilir? Bunun dinsizlikle ne alakası vardır? Yoksa bizim dinciler, Allah'ın Türkçe bilmediğini mi sanmaktadır? Ayrıca Atatürk'ten önce geçmişte de "Allah" için Türkçe "Tanrı", hatta "Çalab" adları kullanılmıştır. Orneğin Yunus Emre, Molla Feneri, Süleyman Çelebi zaman zaman Arapça "Allah" yerine Türkçe "Tanrı" ve "Çalab" adlarını kullanmıştır.
Sayfa 355 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.