İnsanın aklı sonradan başına gelir.
Hasan Ferruh Efendi Ailesi
“Gönlünde bir aşk ideali vardı. Bir gün, bir taraftan onun gelişini bekliyordu. Fakat bu hayali sevgilisi nereden ve nasıl gelebilecekti? Onu bilmiyordu.”
Sayfa 87 - Cazibe HanımKitabı okuyor
Hasan Ferruh Efendi Ailesi
“Şimdisi karanlık, geleceği ise anahtarı bencil bir ihtiyarın cimri ellerinde, sımsıkı duran demir bir kapıya benziyor, ötesi hiç seçilemiyordu…”
Sayfa 86 - Cazibe HanımKitabı okuyor
Hasan Ferruh Efendi Ailesi
“Her zaman açık bıraktığı boyun ile gerdanın bedene bitişmesindeki uyum, eski Yunan sanatçılarının mermerlerde göstermek için aradıkları canlı bir güzellik örneği sayılsa yeriydi…”
Sayfa 86 - Cazibe HanımKitabı okuyor
"Eğer size iltifat eden kişi manipülatif birisi ise iltifat ettikten kısa bir süre sonra sizden bir şeyler isteyecektir. Haliyle size böyle güzel davranan iltifat eden bir insanı kırmayıp.onun isteklerini yerine getireceksiniz. Fakat en büyük hatayı tam da bu noktada yapmış olacaksınız. Çünkü amacına ve isteklerine ulaşan bu manipülatif kişinin artık sizinle işi olacağını sanmıyorum. Bu tarz tipler işini gördürene kadar bir insanı sever gibi yapar sonrasında umursamaz halleriyle başka av ararlar."
Sayfa 105 - Giz KitapKitabı okuyor
Taaccüb iderim ol kimesnelere ki;
kaza vü kadere îmânı olub gam çeke!
Ve dahi rızık Allâhü Teâlâ'dan olduğunu bilürken, zahmet çeke!
Ve dahi mevti tasdik iderken, ferah u sürurde ola!
Ve dahi hesâb-ı kıyâmete îmânı var iken, vaktini gafletle geçire!
Ve dahi dünyanın inkılâbını bilürken, ana nice gönül bağlaya !
" لا الهَ إِلَّا اللهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ الله
Dünyada her şeyin bir zararı varsa, bir de yararının olabilmesi yaratılış kanununun istisna kabul etmeyen hükümlerindendir.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Örneğin, bir kişinin üzgün olduğunu fark eden bir manipülatör, ona "sen her zaman üzgün görünüyorsun" diyerek onu eleştirir. Bu taktik, kişinin kendine olan güvenini zayıflatır ve manipülatörün kontrolü altında hissetmesine neden olabilir."
Sayfa 102 - Giz KitapKitabı okuyor
Enver Paşa da Âyan Meclisi'nde Ahmet Rıza Bey'in ahiret sorularından kurtulamamıştır. Harbiye bütçesine bir buçuk milyarlık bir ek isteyen nâzıra, Ahmet Rıza Bey sorar:
"Bu para nereden alınacak?.. Birçok yerde asker çıplak, hayvanlar bile yiyecek bir şey bulamıyor. Hastanelerde ilaç yok. Malûmat verilmesini isterim."
Enver Paşa:
"Riza Efendi'nin söylediği sözler cevaba değmez. Asker bazi yerde aç da kalır. Çünkü en büyük ve mukaddes vazifesi açlığa ve mahrumiyete katlanmaktır. Kendilerinin bu surette beyanatta bulunması dostlarımızı değil, düşmanlarımızı güldürecektir.."
Ahmet Rıza Bey'in karşılaması daha az sert değildir:
“... Harbiye Nazırı Paşa'nın bir Âyan'a karşı kullandıkları lisan, lisan-ı edebiyeye muvafık değildir. İkincisi bendeniz gülünecek hali söylemedim. Ağlanacak sözler söyledim... Sorduğum suallere cevap alamadığım için rey veremiyorum.
Sayfa 322Kitabı okuyor
Hasan Ferruh Efendi Ailesi
“İnsan bencilliğinin sınırı yoktur. Açgözlü, bir kuruşunu harcayamayacağı parasını anlaşılmaz bir biriktirme sevdasıyla kasaya yığmaya uğraşır, piyasadan çeker. Hapsettiği bu paranın belki on binde, yüz binde birinin yoksulluğu yüzünden toplum içinde ne yoksunluklar, ne trajediler yaşandığını düşünmez…”
Sayfa 83Kitabı okuyor