Ferhat İle Şirin
“Ferhat, Şirin adlı kızın âşıkıdır. Erkek evlat bırakmadan ölen bir hükümdarın yerine Banu adlı bir kızı geçiyor. Bu kızın, kız kardeşinin adı Şirin’dir. Banu, Şirin’e bir köşk yaptırıyor. Köşkü Bihzad adlı bir ressam, güzel resimlerle süslüyor. Bihzad’ın Ferhat adlı bir oğlu var. Bu da babasıyla çalışırken Banu, Ferhat’a âşık oluyor, Ferhat da
Sayın edebiyatçılar!
Eğer aşkı yazıya dökecektiyseniz Leyla ile Mecnun'u değil,Kerem ile Aslı'yı değil, Ferhat ile Şirin'i değil,Mem ile Zin'i değil; MUHAMMED ile HATİCE'yi yazmalıydınız!
Reklam
Eğer aşkı kaleme dökecektiyseniz; Leyla ile Mecnûn'u değil, Kerem ile Aslı'yı değil, Ferhat ile Şirin'i değil, Nem ile Zin'i değil, Muhammed ile Hatice'yi yazmalıydınız
Her güzelliği bin kahır, her sevinci bin zehir takip eder. Zaman daima döner, cihana gelen elbette gider.
Sayfa 107 - Ren KitapKitabı okudu
Radyo Programları…
Cuma sabahları, yedi haberlerinden önce Halk Hikâyeleri yayınlanırdı. Deli Dumrul, Leyla ile Mecnun, Köroğlu, Yusuf ile Züleyha, Ferhat ile Şirin, Dede Korkut gibi halk hikâyeleri, destanlar, efsaneler bu bölüm için dramatize edilir, gerektiğinde yerel ağızlar kullanılırdı. Köylerde yaşayan ve güne çok erken başlayan dinleyici kitlesine hitap ederdi.
Sayfa 83 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Aşk acısı ve muhabbetiyle yaratılmış olan gönül, nerede ve nasıl huzur bulabilir ki?
Sayfa 9 - Ren KitapKitabı okudu
Reklam
İran'ın en kudretli Şahı Hüsrev Perviz'le evlenmişti. Tüm ülke yeni kraliçenin bir kafir olduğunu öğrenince isyan etti. Ama şah onu herkesi karşısına alacak kadar çok seviyordu. Ayrıca Hüsrev Perviz güçlü bir hükümdar olduğu kadar zeki bir adamdı da. Dünyevi güzelliğin ne derece geçici bir şey olduğunun bilincindeydi. Bu yüzden de sevdiği kadının güzel yüzü ve eşsiz vücudunun mermerden bir heykelini yapması için zamanın en tanınmış heykeltıraşı Ferhat'ı görevlendirdi. Genç sanatçı her gün kraliçenin cennete yaraşır güzelliğine bakarak çalışırken sonunda karşı konulmaz bir aşk ateşiyle yanmaya başladı. Nereye gitse, ne yapsa, gece gündüz demeden her yerde bu meleğimsi yüzü görür olmuştu. Sonunda tutkusuna daha fazla direnemedi. Heykel her geçen gün kraliçeye daha bir benziyor, heykeltıraşın ses tonu yüreğindeki fırtınayı ele veriyordu. Ve günün birinde şah da durumu fark etti. Büyük bir kıskançlıkla kılıcına davrandı ama Şirin kendisini heykeltıraşın önüne siper ederek adamı korudu. Yarattığı eserin yüzü suyu hürmetine de Hüsrev Perviz heykeltıraşın hayatını bağışladı ama onu onu ömrünün sonuna dek Bisütün Dağları'nda sürgüne gönderdi.
Ben halk gözünde Kerem ile Aslı Ferhat ile Şirin'deki aşktan anlamayan kalpsiz babayım.
Sayfa 325
Eğer Ferhat şu dağı yarar da bana su getirirse Ferhat'a varırım, dedi. Dağ yarılır mıydı? Ama aşk yarar ya.
Sayfa 159Kitabı okudu
Ferhat'la Şirin, Kerem ile Aslı misali bir efsaneydi bu.
Sayfa 14
670 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.